Son yılların gözde kavramlarından küresel ve yerel sözcüklerini küreyel şemsiyesi altında toplamaya çalışıyor kimileri; yine son yıllarda dünya dillerine geçmiş olan glocal sözcüğünün karşılığı olarak. Ne yazık ki bizi bize yakınlaştırma iddiası, aynılaştırma çabasını örtemiyor bu sözcüğün. Kimileri ise milli ve yerli kalmayı tercih ediyor. Biz yerel ve evrensel olanı, karıncanın su içtiği yerde görüyoruz. Yunus Emre’den Neruda’ya, Pir Sultan Abdal’dan Eluard’a, Karacaoğlan’dan Kavafis’e, Dadaloğlu’ndan Mayakovski’ye, Nâzım’dan, Dağlarca’dan, Tanpınar’dan, Sait Faik’ten, Turgut Uyar’a, Gülten Akın’a, Lorca’dan, Füruğ’dan Kafka’ya ve daha nice dünyalara uzanacak olan bir yolculuğa çıkıyoruz hep birlikte. Her dergi ya da ortak kitap biriciktir. Virüs de farklılığını zamanla belirleyecektir. Yenilenerek devam etmenin, edebiyatı diri tutan temel özelliklerinden biri olduğuna inanıyoruz. Uzun manifestolara gerek yok. Biz şunu söylemekle yetinelim: Yetkin isimlerle gençleri, ustalarla yola çıkmış yoldan yeni çıkmış gönülleri bir araya getirip kültür, sanat ve edebiyat zemininin kalıcı bir resmini çizmeye çalışacağız üç ayda bir. Bunu yaparken nitelikli, özgün ürünlerden taviz vermeden metne bakmaya çalışacağız. Biliyoruz ki bugün şairin varlığı şiiri korumaya yetmiyor: şiirdir, şairi koruyup gelecek zamanlara aktaran. Bu durum yazı içinde gereklidir kuşkusuz. Edebiyatımızın kurucu metni olan şiirin, nefes aldığı başka dillerdeki nitelikli ürünleri okurla buluşturmaya, dünya edebiyatını da takip etmeye çaba harcayacağız elbette. Yine biliyoruz ki, herkes için kurtarıcı bir gelenek olan, bize farklı aynalar tutarak kendimizi yakından görmemizi sağlayan dünya edebiyatına yakından bakmadan bir edebiyat inşa etmek mümkün değildir. Hayatta olduğu gibi edebiyatta da öyle anlar, kırılma noktaları vardır ki içinde bulunduğumuz zaman, sizden muhataplarınıza doğru hamle yapmanızı, nitelik üzerinden ayrışmanızı ister. Niyetimiz, Virüs’ün kendi muhataplarını ortaya çıkarıp söyleyecekleri sözü, dinleyecek kulağı olanları bir araya toplamasıdır. İşte bu yüzden Virüs, kültür, sanat ve edebiyata can suyu vermek için okurun kalbine, aklına bulaşan, zihnine kazınan, hayatı, şiiri, öyküyü ve aşkı güncelleştiren, değiştiren, dönüştüren ve evet, sistemin olağandışı davranışlarına yol açan bir dergi/ortak kitap olacaktır…
Son yılların gözde kavramlarından küresel ve yerel sözcüklerini küreyel şemsiyesi altında toplamaya çalışıyor kimileri; yine son yıllarda dünya dillerine geçmiş olan glocal sözcüğünün karşılığı olarak. Ne yazık ki bizi bize yakınlaştırma iddiası, aynılaştırma çabasını örtemiyor bu sözcüğün. Kimileri ise milli ve yerli kalmayı tercih ediyor. Biz yerel ve evrensel olanı, karıncanın su içtiği yerde görüyoruz. Yunus Emre’den Neruda’ya, Pir Sultan Abdal’dan Eluard’a, Karacaoğlan’dan Kavafis’e, Dadaloğlu’ndan Mayakovski’ye, Nâzım’dan, Dağlarca’dan, Tanpınar’dan, Sait Faik’ten, Turgut Uyar’a, Gülten Akın’a, Lorca’dan, Füruğ’dan Kafka’ya ve daha nice dünyalara uzanacak olan bir yolculuğa çıkıyoruz hep birlikte. Her dergi ya da ortak kitap biriciktir. Virüs de farklılığını zamanla belirleyecektir. Yenilenerek devam etmenin, edebiyatı diri tutan temel özelliklerinden biri olduğuna inanıyoruz. Uzun manifestolara gerek yok. Biz şunu söylemekle yetinelim: Yetkin isimlerle gençleri, ustalarla yola çıkmış yoldan yeni çıkmış gönülleri bir araya getirip kültür, sanat ve edebiyat zemininin kalıcı bir resmini çizmeye çalışacağız üç ayda bir. Bunu yaparken nitelikli, özgün ürünlerden taviz vermeden metne bakmaya çalışacağız. Biliyoruz ki bugün şairin varlığı şiiri korumaya yetmiyor: şiirdir, şairi koruyup gelecek zamanlara aktaran. Bu durum yazı içinde gereklidir kuşkusuz. Edebiyatımızın kurucu metni olan şiirin, nefes aldığı başka dillerdeki nitelikli ürünleri okurla buluşturmaya, dünya edebiyatını da takip etmeye çaba harcayacağız elbette. Yine biliyoruz ki, herkes için kurtarıcı bir gelenek olan, bize farklı aynalar tutarak kendimizi yakından görmemizi sağlayan dünya edebiyatına yakından bakmadan bir edebiyat inşa etmek mümkün değildir. Hayatta olduğu gibi edebiyatta da öyle anlar, kırılma noktaları vardır ki içinde bulunduğumuz zaman, sizden muhataplarınıza doğru hamle yapmanızı, nitelik üzerinden ayrışmanızı ister. Niyetimiz, Virüs’ün kendi muhataplarını ortaya çıkarıp söyleyecekleri sözü, dinleyecek kulağı olanları bir araya toplamasıdır. İşte bu yüzden Virüs, kültür, sanat ve edebiyata can suyu vermek için okurun kalbine, aklına bulaşan, zihnine kazınan, hayatı, şiiri, öyküyü ve aşkı güncelleştiren, değiştiren, dönüştüren ve evet, sistemin olağandışı davranışlarına yol açan bir dergi/ortak kitap olacaktır…