Wilhelm Worringer’in “Soyutlama ve Duyumsama” (Abstraktion und Einfühlung) isimli kuramsal çalışması, sanat tarihçilerinin hiçbir zaman vazgeçemeyeceği ve devamlı şekilde başvuru kaynağı olarak kullandıkları bir kitap. O nedenle bu “okuma çalışması”nın geri planında, ortaya çıkması yönünde çok neden bulunmakta. Üniversitede bu kuramsal çalışmayı ders olarak verdiğimiz yıllardan tutun da, kendimiz için yaptığımız araştırmalarda birçok kez değerlendirmemize kadar, çalışmayla gerçekten uzunca yıllar iç içe yaşadığımızı ve yaşamaya da devam edeceğimizi ifade etmek durumundayız.
Wilhelm Worringer “Soyutlama ve Duyumsama” kuramıyla, özellikle Alois Riegl başta olmak üzere, sanat düşüncesine kafa yoran başka kimselerden de alıntıladığı düşüncelerle, 20. yüzyıldaki her türlü soyut sanat algısının belli bir temele oturması için bir gayret ortaya koyan ilginç bir iş çıkarmıştır. Biz, Worringer’in “Soyutlama ve Duyumsama”sı deyince, tüm soyut sanat prensiplerini, sanatçılarını ve bunların gerçekleştirdikleri eylemlerin bu kuramdan etkilendiklerini aklımıza getiriyoruz.
Worringer’den tam olarak şunu öğrenmiş bulunuyoruz: “Soyut ve soyutlama demek, ‘duyumsama’sı gerçekleştirilmiş biçimlerden hareketlenmek ve bu biçimleri, ‘duyumsama’yı gerçekleştiren bünyenin, adeta bir arıtıcıdan geçirerek oluşturması”.
Wilhelm Worringer’in “Soyutlama ve Duyumsama” (Abstraktion und Einfühlung) isimli kuramsal çalışması, sanat tarihçilerinin hiçbir zaman vazgeçemeyeceği ve devamlı şekilde başvuru kaynağı olarak kullandıkları bir kitap. O nedenle bu “okuma çalışması”nın geri planında, ortaya çıkması yönünde çok neden bulunmakta. Üniversitede bu kuramsal çalışmayı ders olarak verdiğimiz yıllardan tutun da, kendimiz için yaptığımız araştırmalarda birçok kez değerlendirmemize kadar, çalışmayla gerçekten uzunca yıllar iç içe yaşadığımızı ve yaşamaya da devam edeceğimizi ifade etmek durumundayız.
Wilhelm Worringer “Soyutlama ve Duyumsama” kuramıyla, özellikle Alois Riegl başta olmak üzere, sanat düşüncesine kafa yoran başka kimselerden de alıntıladığı düşüncelerle, 20. yüzyıldaki her türlü soyut sanat algısının belli bir temele oturması için bir gayret ortaya koyan ilginç bir iş çıkarmıştır. Biz, Worringer’in “Soyutlama ve Duyumsama”sı deyince, tüm soyut sanat prensiplerini, sanatçılarını ve bunların gerçekleştirdikleri eylemlerin bu kuramdan etkilendiklerini aklımıza getiriyoruz.
Worringer’den tam olarak şunu öğrenmiş bulunuyoruz: “Soyut ve soyutlama demek, ‘duyumsama’sı gerçekleştirilmiş biçimlerden hareketlenmek ve bu biçimleri, ‘duyumsama’yı gerçekleştiren bünyenin, adeta bir arıtıcıdan geçirerek oluşturması”.