Dünyanın önde gelen Orta Çağ uzmanlarından olan ve Türkçeye de çok sayıda kitabı çevrilen Fransız tarihçi Jacques Le Goff bu kitabında kapitalizmin ayak seslerine dikkat kesiliyor. Kapitalizmin doğuşunun büyük ya da küçük anlatılarının arasında konsüllerden kilise kayıtlarına, kıssalardan vaazlara uzanan bir arkeolojik kazıya girişiyor.
Balzac’tan Dickens’a ve Gide’e kapitalist düzeni anlatan her romanda karşımıza çıkan tefeci figürünün öncülü olan; İsa’nın tapınaktan kovduğu murabahacının ve murabahanın izlerini, içinde bulunduğu ekonomik ve dinî yapılar ve pratikler içinde sürüyor. Murabahayı tamahkârlığın cisimleşmiş hâli olarak reddeden, Tanrı’ya ait zamanı satan bir fiil olarak onu cehenneme mahkum eden Kilise’nin Orta Çağlar boyunca bu tavrında yaşanan dönüşümleri din ve para ekonomisiyle birlikte okuyor.
Eserlerinde, bir zamanların geçirgen olmayan sınırlarla dolu Orta Çağ tasavvuruna şiddetle karşı çıkan Le Goff, elinizde tuttuğunuz bu küçük kitapta da hukuktan dinî yaşama, ekonomiden kurtuluş tasavvurlarına canlı bir Orta Çağ resmi çiziyor. “Ya paranı ya canını” diyen Kilise’ye karşı murabahacının nasıl “hem paramı hem canımı” diyebildiğini gösteriyor.
Dünyanın önde gelen Orta Çağ uzmanlarından olan ve Türkçeye de çok sayıda kitabı çevrilen Fransız tarihçi Jacques Le Goff bu kitabında kapitalizmin ayak seslerine dikkat kesiliyor. Kapitalizmin doğuşunun büyük ya da küçük anlatılarının arasında konsüllerden kilise kayıtlarına, kıssalardan vaazlara uzanan bir arkeolojik kazıya girişiyor.
Balzac’tan Dickens’a ve Gide’e kapitalist düzeni anlatan her romanda karşımıza çıkan tefeci figürünün öncülü olan; İsa’nın tapınaktan kovduğu murabahacının ve murabahanın izlerini, içinde bulunduğu ekonomik ve dinî yapılar ve pratikler içinde sürüyor. Murabahayı tamahkârlığın cisimleşmiş hâli olarak reddeden, Tanrı’ya ait zamanı satan bir fiil olarak onu cehenneme mahkum eden Kilise’nin Orta Çağlar boyunca bu tavrında yaşanan dönüşümleri din ve para ekonomisiyle birlikte okuyor.
Eserlerinde, bir zamanların geçirgen olmayan sınırlarla dolu Orta Çağ tasavvuruna şiddetle karşı çıkan Le Goff, elinizde tuttuğunuz bu küçük kitapta da hukuktan dinî yaşama, ekonomiden kurtuluş tasavvurlarına canlı bir Orta Çağ resmi çiziyor. “Ya paranı ya canını” diyen Kilise’ye karşı murabahacının nasıl “hem paramı hem canımı” diyebildiğini gösteriyor.