Bu, öncelikle bir hayvan hikâyesi, aynı zamanda iki insanın ve kürk ticaretinde başarısız olduktan sonra ve av alanlarının eski mülkiyet sisteminin bozulmasıyla yerli halkın ve birkaç beyazın son yirmi yıl boyunca darmadağın olmasıyla, içine düştükleri kaostan çıkmak için verdikleri mücadelenin hikâyesi. Geçim araçları yangınlarla yok oldu ve bölge geçici tuzakçıların ve ucuz kürk alıcılarının akınıyla işgal edildi, yeni evli ve imkânı olmayan bu kadın ve erkek, zarar gören çevrelerinde halklarının büyük mirasından geriye kalan ne varsa yanlarına aldılar ki bunlar malzemeleri ve iki küçük evcil hayvandı.
Yabancı bir toprağa dönüşen kendi ülkelerinde başıboş, gezmeye başladılar, bu yeni resmin bir yerine sığmaya çalıştılar. Kayıp çevrelerinin ruhunu temsil eden bu yaratıklara olan bağlılıkları sonunda kendi kurtuluşları oldu.
Bütün yerler gerçektir, hikâye birçok kişi için yenidir, kişiler gerçektir ve biri haricinde bütün isimler doğrudur.
Bu kitapta yazılanları doğru anlamak için, bir yerli hikâyesi olmadığı akılda tutulmalıdır, sadece yerli altyapısına sahiptir. Bu çalışma boyunca ortaya çıkan bütün doğaya alınan tavır göz önüne alındığında, durumu en iyi açıklayan ifade John G. Gifford'un 'Seminole Savaşının Hikâyesi'nden bir cümledir:
'Egemenliğin anlamı, ilkel insanlar, özellikle de yerliler için çok açık değildir. Çevresindeki şeylere nadiren baskın çıkar, doğanın bir parçasıdır, patronu değildir.'
Bu, öncelikle bir hayvan hikâyesi, aynı zamanda iki insanın ve kürk ticaretinde başarısız olduktan sonra ve av alanlarının eski mülkiyet sisteminin bozulmasıyla yerli halkın ve birkaç beyazın son yirmi yıl boyunca darmadağın olmasıyla, içine düştükleri kaostan çıkmak için verdikleri mücadelenin hikâyesi. Geçim araçları yangınlarla yok oldu ve bölge geçici tuzakçıların ve ucuz kürk alıcılarının akınıyla işgal edildi, yeni evli ve imkânı olmayan bu kadın ve erkek, zarar gören çevrelerinde halklarının büyük mirasından geriye kalan ne varsa yanlarına aldılar ki bunlar malzemeleri ve iki küçük evcil hayvandı.
Yabancı bir toprağa dönüşen kendi ülkelerinde başıboş, gezmeye başladılar, bu yeni resmin bir yerine sığmaya çalıştılar. Kayıp çevrelerinin ruhunu temsil eden bu yaratıklara olan bağlılıkları sonunda kendi kurtuluşları oldu.
Bütün yerler gerçektir, hikâye birçok kişi için yenidir, kişiler gerçektir ve biri haricinde bütün isimler doğrudur.
Bu kitapta yazılanları doğru anlamak için, bir yerli hikâyesi olmadığı akılda tutulmalıdır, sadece yerli altyapısına sahiptir. Bu çalışma boyunca ortaya çıkan bütün doğaya alınan tavır göz önüne alındığında, durumu en iyi açıklayan ifade John G. Gifford'un 'Seminole Savaşının Hikâyesi'nden bir cümledir:
'Egemenliğin anlamı, ilkel insanlar, özellikle de yerliler için çok açık değildir. Çevresindeki şeylere nadiren baskın çıkar, doğanın bir parçasıdır, patronu değildir.'