“Yaşamak, ölmek ve zaman kavramları arasında kaybolmuş gibiyim canlar! Kader, çıkmaz bir labirent gibi! Herkes kendi programı, kendi dairesi içinde öğrenerek yaşayıp gidiyor. Etrafımızdaki herkes bu programın bir aksesuarı gibi... Kırk iki yaşında olmama rağmen, asırlardır yaşıyor gibiyim; hatta “Big Bang’le” aynı yaşta gibi hissediyorum kendimi. Dahası, Big Bang’dan da, evrenden de eski hatıralarım var! Ölmek bu kadar basit ve kolayken, yakınımızda veya uzağımızda devamlı olarak insanlar ölmekteyken ölüme birçok kez yakın olmama rağmen niçin hala ölmedim, niçin hala yaşıyorum, bunu anlamak benim açımdan gerçekten zor artık. Her insan kendi yolculuğunun, kendi serüveninin tanrısı! Aslında kimsenin öldüğü filan yok canlar! Herkes kendi programının dahilinde, tekamül ve kemalat adına ne kazanmış veya ne kaybetmişse, ruhuna ne eklemişse veya ne eksiltmişse, o nispette Allah’a dahil ve dair olabilecektir!”
“Yaşamak, ölmek ve zaman kavramları arasında kaybolmuş gibiyim canlar! Kader, çıkmaz bir labirent gibi! Herkes kendi programı, kendi dairesi içinde öğrenerek yaşayıp gidiyor. Etrafımızdaki herkes bu programın bir aksesuarı gibi... Kırk iki yaşında olmama rağmen, asırlardır yaşıyor gibiyim; hatta “Big Bang’le” aynı yaşta gibi hissediyorum kendimi. Dahası, Big Bang’dan da, evrenden de eski hatıralarım var! Ölmek bu kadar basit ve kolayken, yakınımızda veya uzağımızda devamlı olarak insanlar ölmekteyken ölüme birçok kez yakın olmama rağmen niçin hala ölmedim, niçin hala yaşıyorum, bunu anlamak benim açımdan gerçekten zor artık. Her insan kendi yolculuğunun, kendi serüveninin tanrısı! Aslında kimsenin öldüğü filan yok canlar! Herkes kendi programının dahilinde, tekamül ve kemalat adına ne kazanmış veya ne kaybetmişse, ruhuna ne eklemişse veya ne eksiltmişse, o nispette Allah’a dahil ve dair olabilecektir!”