“Sorgulama, savaşma, direnme!”
Sekiz yaşındaki Noriko’nun ilk dersi buydu... Annesinin yalnızca bu üç kelimeyle kendisini niçin terk ettiğini sorgulamak hakkı değildi. İmparatorluk malikânesinin tavan arasındaki yıllar süren hapis hayatına da karşı koyamazdı. Her günü eza ve cefa dolu bir hayata karşı hiçbir şekilde direnemezdi. Evli bir Japon aristokrat ile Afro–Amerikan asker sevgilisinin “gayrimeşru” çocuğu olan Noriko, hayatı boyunca hep “öteki” olarak görülmüştü. Büyükannesi ve büyükbabası, Noriko’nun kraliyetin itibarına leke süreceğini düşünüyordu. Acımasız bir kararla torunlarını yıllar boyu tavan arasında bir eşya gibi gizlemişlerdi. Noriko son derece itaatkârdı ve denilenlere harfiyen uyuyordu. Ta ki üvey kardeşi Akira’yı görene kadar… Akira ile kuvvetli bağlar kuran Noriko, yıllardır özlemini duyduğu yol arkadaşını bulmuştu. Noriko, malikânenin dışında özgürce aldığı ilk nefesin ardından savaşmaya karar verdi; belki de hayatına mal olacak bir savaşa giriyordu… On yıllara ve kıtalara yayılan Yağmurun Elli Adı, güçlü bağların ve özgürlüğün anlamına dair göz kamaştırıcı bir destan.
“Asha Lemmie’nin ilk romanı Yağmurun Elli Adı’nı bir nefes gibi içime çektim…”
–The New York Times Book Review
“Kitaplara vakit ayırmayı severim ama bu hikâyeyi elimden bırakamadım. Gizem, hüzün ve maceralarla dolu Yağmurun Elli Adı uçup gidiyor ve uzun süre etkisinden kurtulmak mümkün olmuyor... Bir arkadaşını kaybeden –ya da daha güzeli, bir aile bulan– herkes bu güzel hikâyeye bayılacak.”
–Malala Yousafzai, Nobel Barış Ödüllü Aktivist
“Sorgulama, savaşma, direnme!”
Sekiz yaşındaki Noriko’nun ilk dersi buydu... Annesinin yalnızca bu üç kelimeyle kendisini niçin terk ettiğini sorgulamak hakkı değildi. İmparatorluk malikânesinin tavan arasındaki yıllar süren hapis hayatına da karşı koyamazdı. Her günü eza ve cefa dolu bir hayata karşı hiçbir şekilde direnemezdi. Evli bir Japon aristokrat ile Afro–Amerikan asker sevgilisinin “gayrimeşru” çocuğu olan Noriko, hayatı boyunca hep “öteki” olarak görülmüştü. Büyükannesi ve büyükbabası, Noriko’nun kraliyetin itibarına leke süreceğini düşünüyordu. Acımasız bir kararla torunlarını yıllar boyu tavan arasında bir eşya gibi gizlemişlerdi. Noriko son derece itaatkârdı ve denilenlere harfiyen uyuyordu. Ta ki üvey kardeşi Akira’yı görene kadar… Akira ile kuvvetli bağlar kuran Noriko, yıllardır özlemini duyduğu yol arkadaşını bulmuştu. Noriko, malikânenin dışında özgürce aldığı ilk nefesin ardından savaşmaya karar verdi; belki de hayatına mal olacak bir savaşa giriyordu… On yıllara ve kıtalara yayılan Yağmurun Elli Adı, güçlü bağların ve özgürlüğün anlamına dair göz kamaştırıcı bir destan.
“Asha Lemmie’nin ilk romanı Yağmurun Elli Adı’nı bir nefes gibi içime çektim…”
–The New York Times Book Review
“Kitaplara vakit ayırmayı severim ama bu hikâyeyi elimden bırakamadım. Gizem, hüzün ve maceralarla dolu Yağmurun Elli Adı uçup gidiyor ve uzun süre etkisinden kurtulmak mümkün olmuyor... Bir arkadaşını kaybeden –ya da daha güzeli, bir aile bulan– herkes bu güzel hikâyeye bayılacak.”
–Malala Yousafzai, Nobel Barış Ödüllü Aktivist