Bu kitabın amacı, Yahudiler ve çevrelerindeki uluslar arasındaki ilişkiler gibi hayati bir siyasi mesele üzerine yazılanların çoğundan daha mütevazıdır. Bu kitap, acil bir sorun haline gelen meseleye ayrıntılı ve pozitif bir yasal çözüm önermemekte ve tam bir çözüm iddiasında da bulunmamaktadır. Bu, sadece bu sorunu çözme girişiminin, son zamanlarda Batı Avrupa'da denenenlerden esasen farklı olan bazı genel çizgileri takip etmesi gerektiği yönünde bir öneridir. Tartışmanın her iki tarafındaki şimdiki nesil, yani Yahudiler ve bizler, gelenekleri bir kenara bırakıp sorunu gerçeklik açısından tartışmayı ilke edinirsek, kendiliğinden doğru bir çözüme yaklaşacağımızı öne sürüyorum.
Geçen neslin yalanlarının yerine gerçeği söylemekten başka çaremiz yok. Bu nedenle, bu denemenin dayandığı üç ilkeden, gizliliğin sona ermesi gerektiği ilkesi bana karşılıklı tanıma ilkesinden ve hatta karşılıklı saygı ilkesinden daha önemli görünüyor. Çünkü Yahudi ulusal bilinci konusunda benim yargım hatalı olabilir; bunu abartıyor olabilirim ve bir tartışmanın taraflarından birinin bu tartışmanın çözümü için gereken tüm bilgiye sahip olamayacağı kesindir; diğer tarafın da dinlenmesi gerekir. Ancak ne benim ne de herhangi bir kişinin yargısı, gerçeğin değeri ve bir yalan üzerine inşa etmeye çalışmanın nihai kötü sonuçları konusunda hatalı olamaz.
Bu kitabın amacı, Yahudiler ve çevrelerindeki uluslar arasındaki ilişkiler gibi hayati bir siyasi mesele üzerine yazılanların çoğundan daha mütevazıdır. Bu kitap, acil bir sorun haline gelen meseleye ayrıntılı ve pozitif bir yasal çözüm önermemekte ve tam bir çözüm iddiasında da bulunmamaktadır. Bu, sadece bu sorunu çözme girişiminin, son zamanlarda Batı Avrupa'da denenenlerden esasen farklı olan bazı genel çizgileri takip etmesi gerektiği yönünde bir öneridir. Tartışmanın her iki tarafındaki şimdiki nesil, yani Yahudiler ve bizler, gelenekleri bir kenara bırakıp sorunu gerçeklik açısından tartışmayı ilke edinirsek, kendiliğinden doğru bir çözüme yaklaşacağımızı öne sürüyorum.
Geçen neslin yalanlarının yerine gerçeği söylemekten başka çaremiz yok. Bu nedenle, bu denemenin dayandığı üç ilkeden, gizliliğin sona ermesi gerektiği ilkesi bana karşılıklı tanıma ilkesinden ve hatta karşılıklı saygı ilkesinden daha önemli görünüyor. Çünkü Yahudi ulusal bilinci konusunda benim yargım hatalı olabilir; bunu abartıyor olabilirim ve bir tartışmanın taraflarından birinin bu tartışmanın çözümü için gereken tüm bilgiye sahip olamayacağı kesindir; diğer tarafın da dinlenmesi gerekir. Ancak ne benim ne de herhangi bir kişinin yargısı, gerçeğin değeri ve bir yalan üzerine inşa etmeye çalışmanın nihai kötü sonuçları konusunda hatalı olamaz.