Genç, yakışıklı ve çapkın bir adam olan Baron, tatil için gittiği bir otelde zamanını renklendirecek bir kadın arayışındadır. Kısa süre içerisinde bu kadını bulan adam, amacına ulaşmak için ilk adımı onun on iki yaşındaki oğluyla ahbaplık kurarak atar. Ancak küçük oğlan Edgar, bir yetişkinin arkadaşlığına alışıp kendisini kaptırdıktan sonra, bu arkadaşlığı annesine verme korkusuyla yüz yüze gelir.
Çok geçmeden yetişkin arkadaşının niyetini sezen Edgar, annesinin içine sürüklendiği fakat kendisinin bir türlü anlayamadığı macerada, çocukluğun verdiği temiz içgüdüyle annesini korumaya çalışmaktadır. Öyle ki, büyüklerin yaşantısı bazen çocukların masum bakışıyla daha net görünmektedir.
“Zekâyı hiçbir şey tutkulu bir şüpheden fazla bileyemez, hiçbir şey olgunlaşmamış bir zekânın tüm imkânlarını karanlığa doğru giden bir yoldaki kadar geliştiremez. Bazen tek ve ince bir kapıdır; çocukları bizim gerçek kabul ettiğimiz dünyadan ayıran ve tesadüfen esen bir rüzgâr onu açıverir.”
Genç, yakışıklı ve çapkın bir adam olan Baron, tatil için gittiği bir otelde zamanını renklendirecek bir kadın arayışındadır. Kısa süre içerisinde bu kadını bulan adam, amacına ulaşmak için ilk adımı onun on iki yaşındaki oğluyla ahbaplık kurarak atar. Ancak küçük oğlan Edgar, bir yetişkinin arkadaşlığına alışıp kendisini kaptırdıktan sonra, bu arkadaşlığı annesine verme korkusuyla yüz yüze gelir.
Çok geçmeden yetişkin arkadaşının niyetini sezen Edgar, annesinin içine sürüklendiği fakat kendisinin bir türlü anlayamadığı macerada, çocukluğun verdiği temiz içgüdüyle annesini korumaya çalışmaktadır. Öyle ki, büyüklerin yaşantısı bazen çocukların masum bakışıyla daha net görünmektedir.
“Zekâyı hiçbir şey tutkulu bir şüpheden fazla bileyemez, hiçbir şey olgunlaşmamış bir zekânın tüm imkânlarını karanlığa doğru giden bir yoldaki kadar geliştiremez. Bazen tek ve ince bir kapıdır; çocukları bizim gerçek kabul ettiğimiz dünyadan ayıran ve tesadüfen esen bir rüzgâr onu açıverir.”