Yalnız Efe'den kimsenin şikayeti yokmuş. Ne kimseyi dağa kaldırırmış, ne de fidye istermiş. İstediği hep fakirler, kimsesizler, dullar, öksüzler içinmiş. Camiine bakmayan köye haber gönderir; “Gelecek ramazana kadar mescitleri tamir etmezlerse samanlıklarını yakarım.” dermiş. Onun sayesinde camiler şenlenmiş, köylü zulümden kurtulmuş, öksüzlerin, yoksulların yüzü gülmüş.
Her köyün korusunda gizli bir ağaçta bir heybe asılı imiş. Köy halkı bu heybe boşaldıkça içine somun, sucuk, şeker kormuş. Yalnız Efe'nin kaza içinde belki elli dalda heybesi varmış. Kimseye ağırlık olmaz, kimseyi sıkıştırmaz, herkesin gönlünden kopanla geçinirmiş
Yalnız Efe'den kimsenin şikayeti yokmuş. Ne kimseyi dağa kaldırırmış, ne de fidye istermiş. İstediği hep fakirler, kimsesizler, dullar, öksüzler içinmiş. Camiine bakmayan köye haber gönderir; “Gelecek ramazana kadar mescitleri tamir etmezlerse samanlıklarını yakarım.” dermiş. Onun sayesinde camiler şenlenmiş, köylü zulümden kurtulmuş, öksüzlerin, yoksulların yüzü gülmüş.
Her köyün korusunda gizli bir ağaçta bir heybe asılı imiş. Köy halkı bu heybe boşaldıkça içine somun, sucuk, şeker kormuş. Yalnız Efe'nin kaza içinde belki elli dalda heybesi varmış. Kimseye ağırlık olmaz, kimseyi sıkıştırmaz, herkesin gönlünden kopanla geçinirmiş