Bazen insan upuzun bir yolculuğa çıkar, nereye uzayacağı bilinmeyen; kıvrım kıvrım, tozlu, topraklı, karlı, buzlu, dertli mi dertli…
Yol boyunca uzanan upuzun kavak ağaçları, salkım söğütler adeta yol arkadaşlığı eder insana. Elleri yüzleri toprak karası çocuklar, sarp kayalar, ulu dağlar sanki bir daha hiç geri dönmeyecekmişsin gibi veda ederler. Bu öylesine muamma bir yolculuktur ki her kilometresi hüzün, dert ve bazen çocuk heyecanıyla doludur. Bir yol ki uzayıp gider; umutsuzluğun doğduğu yere umut ve sevgi taşır.
Bazen insan upuzun bir yolculuğa çıkar, nereye uzayacağı bilinmeyen; kıvrım kıvrım, tozlu, topraklı, karlı, buzlu, dertli mi dertli…
Yol boyunca uzanan upuzun kavak ağaçları, salkım söğütler adeta yol arkadaşlığı eder insana. Elleri yüzleri toprak karası çocuklar, sarp kayalar, ulu dağlar sanki bir daha hiç geri dönmeyecekmişsin gibi veda ederler. Bu öylesine muamma bir yolculuktur ki her kilometresi hüzün, dert ve bazen çocuk heyecanıyla doludur. Bir yol ki uzayıp gider; umutsuzluğun doğduğu yere umut ve sevgi taşır.