Seninle üretip paylaşacağız her şeyi. Tatlısını da, acısını da… Aşkın coşkulu denizini doldurdular atık sulara, boş kutulara, kırılmış şişelere. Zıpkın yemesi güzelim bir karanfilin, aşkın saydam sularını da kanattılar. yozlaşmış, kıraç bir toprağın ortasında, kirletilmiş ve kuşatılmış aşk da can çekişiyor. Yağmursuz gökler, kırık umutlar, ağlayan çocuklar gittikçe çoğalıyor. Fakat her şeye rağmen insan ayakta, öldüremediler aşkı. Evet, sevdam. Evet, nilüfer’im. şu bizim ipek yapraklı sarmaşığımız, senin gülüşün kalacak bu dünyadan geriye. Senin duru bakışların… Ben o saydam suyun dibindeki pinayı sevdim. Onu aldım, kucakladım. Ardından iki kabuğunun arasına girdim. O gizemli sıcak yoğunluğuna sığındım ve sonsuzluğa kavuştum.
Seninle üretip paylaşacağız her şeyi. Tatlısını da, acısını da… Aşkın coşkulu denizini doldurdular atık sulara, boş kutulara, kırılmış şişelere. Zıpkın yemesi güzelim bir karanfilin, aşkın saydam sularını da kanattılar. yozlaşmış, kıraç bir toprağın ortasında, kirletilmiş ve kuşatılmış aşk da can çekişiyor. Yağmursuz gökler, kırık umutlar, ağlayan çocuklar gittikçe çoğalıyor. Fakat her şeye rağmen insan ayakta, öldüremediler aşkı. Evet, sevdam. Evet, nilüfer’im. şu bizim ipek yapraklı sarmaşığımız, senin gülüşün kalacak bu dünyadan geriye. Senin duru bakışların… Ben o saydam suyun dibindeki pinayı sevdim. Onu aldım, kucakladım. Ardından iki kabuğunun arasına girdim. O gizemli sıcak yoğunluğuna sığındım ve sonsuzluğa kavuştum.