"“Gözleriniz gibi ışıldayan Vltava Nehri’ni, en hisli sanatkârların oturduğu şu masalardan yine onların gözleriyle seyretmek ne büyük saadet! Bayan Prekrasna, sizi temin ederim ki, size bu mesajı rüyalar âleminden yazıyorum. Bütün akli melekelerimi alıp götüren şu nehir, oturduğum şu
masa, duvarlara siyah beyaz resimleriyle can veren hünerli
sanatkârlar ve şu hassas ruhuma bir mabet gibi görünen Cafe Slavia! Lakin Bayan Prekrasna sizi bir kez daha temin ederim ki içimde, bütün bu harikuladeliklere gölge düşüren derin bir boşluk var ki o da yokluğunuzdur. Haydi geliniz, rüyamın şu en tatlı anında bir kuğu gibi süzülen şu nehri birlikte seyredelim.”
"“Gözleriniz gibi ışıldayan Vltava Nehri’ni, en hisli sanatkârların oturduğu şu masalardan yine onların gözleriyle seyretmek ne büyük saadet! Bayan Prekrasna, sizi temin ederim ki, size bu mesajı rüyalar âleminden yazıyorum. Bütün akli melekelerimi alıp götüren şu nehir, oturduğum şu
masa, duvarlara siyah beyaz resimleriyle can veren hünerli
sanatkârlar ve şu hassas ruhuma bir mabet gibi görünen Cafe Slavia! Lakin Bayan Prekrasna sizi bir kez daha temin ederim ki içimde, bütün bu harikuladeliklere gölge düşüren derin bir boşluk var ki o da yokluğunuzdur. Haydi geliniz, rüyamın şu en tatlı anında bir kuğu gibi süzülen şu nehri birlikte seyredelim.”