Yanbolulu Ali Turâbî Baba m. 1786 yılında Bulgaristan Yanbolu’da dünyaya gelmiştir. Çorumlu es-Seyyid Hasan Hüsnü Dedebaba’dan (öl. 1849) sonra Kırşehir Hacı Bektaş Pîr Evindeki Dedebaba postuna intihâb (seçilme) yoluyla 1849 yılında oturan Turâbî Baba, 19 yıl bu görevde kalmıştır. Yanbolulu el-hacc Ali Turabî Dedebaba, Babagan Bektaşîliğin en meşhur liderlerinden biri olduğu gibi kuvvetli bir şairdir de. Turabî Baba’nın şiirleri; çok sevilmiş, pek çok şiiri hafızalarda yer tutup bestelenerek okunmuştur. Bu şiirlere bakılırsa Turabî Baba’nın, Alevî-Bektaşîlik adına söz söylemeye yetkisi olan bir mürşit olarak; ne gibi inançlar barındırdığı, dinden ve felsefeden ne anladığı açıkça görülecektir. O da diğer müelliflerimiz gibi; dinin temeli olan tevhit, nübüvvet, adalet ve meat konularında Alevî-Bektaşîliğin kendine has inançlarını derin bir anlayışla şiirleştirmiş, On İki İmam inancını ve Ehlibeyt sevgisini baz alarak kendi poetikasını oluşturmuştur. Turâbî, 1868 yılında postnişin iken Hakk’a yürümüş ve Hacı Bektaş Dergâhı Pir Evi’ne girerken Kırklar Meydanı methaline defnedilmiştir.
Yanbolulu Ali Turâbî Baba m. 1786 yılında Bulgaristan Yanbolu’da dünyaya gelmiştir. Çorumlu es-Seyyid Hasan Hüsnü Dedebaba’dan (öl. 1849) sonra Kırşehir Hacı Bektaş Pîr Evindeki Dedebaba postuna intihâb (seçilme) yoluyla 1849 yılında oturan Turâbî Baba, 19 yıl bu görevde kalmıştır. Yanbolulu el-hacc Ali Turabî Dedebaba, Babagan Bektaşîliğin en meşhur liderlerinden biri olduğu gibi kuvvetli bir şairdir de. Turabî Baba’nın şiirleri; çok sevilmiş, pek çok şiiri hafızalarda yer tutup bestelenerek okunmuştur. Bu şiirlere bakılırsa Turabî Baba’nın, Alevî-Bektaşîlik adına söz söylemeye yetkisi olan bir mürşit olarak; ne gibi inançlar barındırdığı, dinden ve felsefeden ne anladığı açıkça görülecektir. O da diğer müelliflerimiz gibi; dinin temeli olan tevhit, nübüvvet, adalet ve meat konularında Alevî-Bektaşîliğin kendine has inançlarını derin bir anlayışla şiirleştirmiş, On İki İmam inancını ve Ehlibeyt sevgisini baz alarak kendi poetikasını oluşturmuştur. Turâbî, 1868 yılında postnişin iken Hakk’a yürümüş ve Hacı Bektaş Dergâhı Pir Evi’ne girerken Kırklar Meydanı methaline defnedilmiştir.