Yangın

Stok Kodu:
9786059555234
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
136
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2018-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
100,00TL
75,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 9,17TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786059555234
1163929
Yangın
Yangın
75.00

Her şey içimizde başlayıp bitiyor, sonra dışımıza yansıtıyoruz onları.
İyilikler ve kötülükler böyle çıkıyor ortaya.
İçimizdeki taşları yerli yerine oturtmamız gerekiyor öncelikle.
Bunu yapmadan kendimizi ve dünyamızı değiştirebilmek hiç mümkün mü?
İyilikten, güzellikten yana sihirli bir gücümüz var.
O, içimizde bir yerlerde saklı.
Onu arayıp bulalım.
Olur mu?

“O, zamanının büyük bir bölümünü ormanla iç içe yaşayarak geçiriyordu. Ormanın içinde, ağaçların arasında yürürken ormanda olan her şey ona mutluluk veriyordu.

Kuşların cıvıltıları, yürürken ayaklar altında hışırdayan kurumuş yapraklar, ciğerlere çekilip solunulan mis gibi orman havası ve içtikçe içilen buz gibi sular.

Kerem, ormanların ayrılmaz bir parçası gibiydi...

Sabahları erkenden kalkar, gün ışımadan ayakta olurdu. Bir ses, onu her sabah erken saatlerde çağırır, yeni güne davet ederdi.

Bu güzel davetlerle hemen yatağından kalkar, pencere önüne koşardı. Pencerenin kanatlarını açar, sabahın o diriltici serinliğini içine çekerdi...”

Her şey içimizde başlayıp bitiyor, sonra dışımıza yansıtıyoruz onları.
İyilikler ve kötülükler böyle çıkıyor ortaya.
İçimizdeki taşları yerli yerine oturtmamız gerekiyor öncelikle.
Bunu yapmadan kendimizi ve dünyamızı değiştirebilmek hiç mümkün mü?
İyilikten, güzellikten yana sihirli bir gücümüz var.
O, içimizde bir yerlerde saklı.
Onu arayıp bulalım.
Olur mu?

“O, zamanının büyük bir bölümünü ormanla iç içe yaşayarak geçiriyordu. Ormanın içinde, ağaçların arasında yürürken ormanda olan her şey ona mutluluk veriyordu.

Kuşların cıvıltıları, yürürken ayaklar altında hışırdayan kurumuş yapraklar, ciğerlere çekilip solunulan mis gibi orman havası ve içtikçe içilen buz gibi sular.

Kerem, ormanların ayrılmaz bir parçası gibiydi...

Sabahları erkenden kalkar, gün ışımadan ayakta olurdu. Bir ses, onu her sabah erken saatlerde çağırır, yeni güne davet ederdi.

Bu güzel davetlerle hemen yatağından kalkar, pencere önüne koşardı. Pencerenin kanatlarını açar, sabahın o diriltici serinliğini içine çekerdi...”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat