Ufkumda dolaşıp duruyor kelimeler. Zihnimi meşgul ediyorlar gece–gündüz.
Sorular, sorgular, umut ve endişeler...
Onları ya kovmalıydım ya da onlarla birlikte terk etmeliydim yer küreyi.
Ben birlikte yaşamayı tercih ettim ve kelimeleri duygu dünyamda yoğurup size ikram ettim.
Bazen ben önden yürüdüm, bazen takıldım peşlerine yürüdüm ardı sıra tıpkı bir gölge gibi. Birbirimize teselli olduk, yıkılırken bizi de altında ezen dünyada. Sözün bittiği kelimelerin tükendiği yerde yetiştiler imdadıma. Bazen sessiz bir çığlık, bazen kabaran bir deniz, bazen de bereket indiren bir yağmur gibi...
Gönlümün melodisi, makamı hep böyle sürecek
Şiirle başladı fakat şiirle bitmeyecek...
Ayhan Özköroğlu
Yağmurlu bir sonbahar akşamı,
Altın sarısı bir lambanın zoraki loşluğunda
Islak şapkası ve buruşuk giysileriyle yaslandı yaralı adam, yazgısının duvarlarına...
Ufkumda dolaşıp duruyor kelimeler. Zihnimi meşgul ediyorlar gece–gündüz.
Sorular, sorgular, umut ve endişeler...
Onları ya kovmalıydım ya da onlarla birlikte terk etmeliydim yer küreyi.
Ben birlikte yaşamayı tercih ettim ve kelimeleri duygu dünyamda yoğurup size ikram ettim.
Bazen ben önden yürüdüm, bazen takıldım peşlerine yürüdüm ardı sıra tıpkı bir gölge gibi. Birbirimize teselli olduk, yıkılırken bizi de altında ezen dünyada. Sözün bittiği kelimelerin tükendiği yerde yetiştiler imdadıma. Bazen sessiz bir çığlık, bazen kabaran bir deniz, bazen de bereket indiren bir yağmur gibi...
Gönlümün melodisi, makamı hep böyle sürecek
Şiirle başladı fakat şiirle bitmeyecek...
Ayhan Özköroğlu
Yağmurlu bir sonbahar akşamı,
Altın sarısı bir lambanın zoraki loşluğunda
Islak şapkası ve buruşuk giysileriyle yaslandı yaralı adam, yazgısının duvarlarına...