Portekiz kırsalında trenlerde, köylerde, ahırlarda, samanlıklarda, ormanlarda büyütülen bir mücadele... Fabrikalarda, şantiyelerde, depo ve atölyelerde örgütlenen bir grev... İradesi alnının teriyle çelikleşmiş işçiler, ağacı toprağı hayat bilip savunan köylüler... Yoldaşlar... Romanlarında “Manuel Tiago” mahlasını kullanan Portekiz Komünist Partisi lideri Álvaro Cunhal’ın devrimci örgütlenme, yeraltı çalışmaları ve partili olma sorumluluğuna odaklandığı romanı Yarın Bizimdir Yoldaşlar, sosyalist gerçekçi edebiyatın ufuk açıcı örneklerindendir. Faşist Salazar diktatörlüğü döneminde Portekiz kırsalında geçen roman, illegal faaliyet yürüten Komünist Parti üyelerinin yaşamı ve örgütlenişi üzerinedir. Romanda, Parti’nin, üyesi olan insanlar kadar karmaşık bir organizma olduğu, kaynağını bizzat yazarın yaşamından alan zengin karakterlerle anlatılır. Yarın Bizimdir Yoldaşlar’da başka türlü bir yaşam umuduyla tüm varlıklarını halka adayan, yeri gelince Partiyi bile sorgulayan devrimciler insanüstü fedakârlıkları, azimleri ve çalışkanlıklarıyla olduğu kadar zaafları ve hatalarıyla da anlatılır. “Hepimiz düş kurarız dostum, hepimiz. Bazı insanların diğerlerinin kanından beslenmediği, çocukların makineli tüfeklerle öldürülmediği, havayı özgürce soluyabileceğimiz daha iyi bir dünya düşleriz. Bize mücadele etme ve acıya dayanma gücü veren, güçlüklerle dolu bu hayatta bizim için en değerli olan şeyleri kaybettiğimizde bile mutlu kalabilmemizi sağlayan, işte bu düştür.”
Canberk Koçak’ın Portekizce aslından çevirisiyle Yordam Edebiyat’ta!
Portekiz kırsalında trenlerde, köylerde, ahırlarda, samanlıklarda, ormanlarda büyütülen bir mücadele... Fabrikalarda, şantiyelerde, depo ve atölyelerde örgütlenen bir grev... İradesi alnının teriyle çelikleşmiş işçiler, ağacı toprağı hayat bilip savunan köylüler... Yoldaşlar... Romanlarında “Manuel Tiago” mahlasını kullanan Portekiz Komünist Partisi lideri Álvaro Cunhal’ın devrimci örgütlenme, yeraltı çalışmaları ve partili olma sorumluluğuna odaklandığı romanı Yarın Bizimdir Yoldaşlar, sosyalist gerçekçi edebiyatın ufuk açıcı örneklerindendir. Faşist Salazar diktatörlüğü döneminde Portekiz kırsalında geçen roman, illegal faaliyet yürüten Komünist Parti üyelerinin yaşamı ve örgütlenişi üzerinedir. Romanda, Parti’nin, üyesi olan insanlar kadar karmaşık bir organizma olduğu, kaynağını bizzat yazarın yaşamından alan zengin karakterlerle anlatılır. Yarın Bizimdir Yoldaşlar’da başka türlü bir yaşam umuduyla tüm varlıklarını halka adayan, yeri gelince Partiyi bile sorgulayan devrimciler insanüstü fedakârlıkları, azimleri ve çalışkanlıklarıyla olduğu kadar zaafları ve hatalarıyla da anlatılır. “Hepimiz düş kurarız dostum, hepimiz. Bazı insanların diğerlerinin kanından beslenmediği, çocukların makineli tüfeklerle öldürülmediği, havayı özgürce soluyabileceğimiz daha iyi bir dünya düşleriz. Bize mücadele etme ve acıya dayanma gücü veren, güçlüklerle dolu bu hayatta bizim için en değerli olan şeyleri kaybettiğimizde bile mutlu kalabilmemizi sağlayan, işte bu düştür.”
Canberk Koçak’ın Portekizce aslından çevirisiyle Yordam Edebiyat’ta!