Anadolu’da konusunu kadın cinayetlerinden alan özel bir ağıt türü var: “Öldürülmüş Kadın Ağzı Ağıtlar.” Alışılmışın ötesinde “geride kalanların ağzından değil de öldürülen kadının bizzat kendi ağzından ve bakış açısından” söylenen bu ağıtlar, taşıyıcısı oldukları “ses ve mesaj” nedeniyle şüphesiz özel ilgiyi hak ediyorlar. Hem bire bir kurbanın hikâyesini birinci tekil şahıs ağzından aktarıyor, hem de ortak paydada dikkate değer bir direniş ve isyan kapasitesini ortaya koyuyorlar...
Müteveffa Filiz Bingölçe’nin 38 ağıt ve arşivlerden derlenen muhtelif “kadına yönelik şiddet” temalı türkü içeren bu çalışması –ne yazık ki– hâlâ güncelliğini koruyor.
Anadolu’da konusunu kadın cinayetlerinden alan özel bir ağıt türü var: “Öldürülmüş Kadın Ağzı Ağıtlar.” Alışılmışın ötesinde “geride kalanların ağzından değil de öldürülen kadının bizzat kendi ağzından ve bakış açısından” söylenen bu ağıtlar, taşıyıcısı oldukları “ses ve mesaj” nedeniyle şüphesiz özel ilgiyi hak ediyorlar. Hem bire bir kurbanın hikâyesini birinci tekil şahıs ağzından aktarıyor, hem de ortak paydada dikkate değer bir direniş ve isyan kapasitesini ortaya koyuyorlar...
Müteveffa Filiz Bingölçe’nin 38 ağıt ve arşivlerden derlenen muhtelif “kadına yönelik şiddet” temalı türkü içeren bu çalışması –ne yazık ki– hâlâ güncelliğini koruyor.