Yaşadığımız Sefalet Kurtuluş Çareleri

Stok Kodu:
9789755393445
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
224
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2021-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Orijinal Adı:
Misères du présent Richesse du possible
%28 indirimli
168,00TL
120,96TL
Taksitli fiyat: 9 x 14,78TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9789755393445
897121
Yaşadığımız Sefalet
Yaşadığımız Sefalet Kurtuluş Çareleri
120.96

André Gorz, yeni bir yüzyıla girdiğimiz şu günlerde bizlere, yaşadığımız gündelik kâbuslardan çıkış kapılarını göstermeye devam ediyor. Bu yeni kitabında, önceki eserlerinde ele aldığı düşünceleri daha da olgunlaştırıyor ve kölesi olduğumuz “çalışma”dan kurtulmanın yollarına işaret ediyor. Çalışma, yaratıcılığı ifade eden ontolojik, felsefi anlamından tamamen kopmuştur ve bugünkü anlamı yalnızca bir işe sahip olmaktır. Dahası, içinde bulunduğumuz bu dönemde çalışma ile yaşamlarımız arasındaki mesafe giderek açılmaktadır. Sahip olunan iş, toplumsal kimliği oluşturma işlevini yitirmektedir. Maddi olmayan entelektüel üretimle birlikte çalışma zamanı emeğin ölçütü olmaktan çıkmış; toplumsal zenginlik, o günden beri çalışma süresinden bağımsız dağıtılır hale gelmiş, değer yasası geçerliğini yitirmiştir. Diğer yandan, işsizlik büyüyen bir sorundur; bırakın geleceği bugününden bile endişe duyanlar hızla artmaktadır. İnsani yaşam standardına uygun bir gelir sağlayan kalıcı işler sadece bir avuç seçkine nasip olmaktadır.Büyük çoğunluk ise ya geçici olarak ya da ara sıra iş bulabilmektedir. Geçmişte bir ütopya olarak görülen “boş zaman” kavramına yakınlaşıldığı yanılsamasını yaratan bu durumun, yaşamsal ihtiyaçları karşılayacak kalıcı bir gelirden yoksun olanlar açısından “boş zaman” ya da “yaratıcı faaliyet zamanı” terimleriyle ifade edilmesi mümkün değildir. “İşin önemi yok, yeter ki ay sonunda maaş ödensin” denen günler gerilerde kalmıştır; artık söylenen tek şey “maaşın önemi yok, yeter ki bir işimiz olsun.”

André Gorz, yeni bir yüzyıla girdiğimiz şu günlerde bizlere, yaşadığımız gündelik kâbuslardan çıkış kapılarını göstermeye devam ediyor. Bu yeni kitabında, önceki eserlerinde ele aldığı düşünceleri daha da olgunlaştırıyor ve kölesi olduğumuz “çalışma”dan kurtulmanın yollarına işaret ediyor. Çalışma, yaratıcılığı ifade eden ontolojik, felsefi anlamından tamamen kopmuştur ve bugünkü anlamı yalnızca bir işe sahip olmaktır. Dahası, içinde bulunduğumuz bu dönemde çalışma ile yaşamlarımız arasındaki mesafe giderek açılmaktadır. Sahip olunan iş, toplumsal kimliği oluşturma işlevini yitirmektedir. Maddi olmayan entelektüel üretimle birlikte çalışma zamanı emeğin ölçütü olmaktan çıkmış; toplumsal zenginlik, o günden beri çalışma süresinden bağımsız dağıtılır hale gelmiş, değer yasası geçerliğini yitirmiştir. Diğer yandan, işsizlik büyüyen bir sorundur; bırakın geleceği bugününden bile endişe duyanlar hızla artmaktadır. İnsani yaşam standardına uygun bir gelir sağlayan kalıcı işler sadece bir avuç seçkine nasip olmaktadır.Büyük çoğunluk ise ya geçici olarak ya da ara sıra iş bulabilmektedir. Geçmişte bir ütopya olarak görülen “boş zaman” kavramına yakınlaşıldığı yanılsamasını yaratan bu durumun, yaşamsal ihtiyaçları karşılayacak kalıcı bir gelirden yoksun olanlar açısından “boş zaman” ya da “yaratıcı faaliyet zamanı” terimleriyle ifade edilmesi mümkün değildir. “İşin önemi yok, yeter ki ay sonunda maaş ödensin” denen günler gerilerde kalmıştır; artık söylenen tek şey “maaşın önemi yok, yeter ki bir işimiz olsun.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat