Köyümüzün üstündeki tepe tüm köy, kanatlarının altına girmiş gibiydi. Büyüklerimiz sürekli ikaz ederdi.
“Sakın ha! Çocuklar, o tepe gitmeyesiniz. Tehlikelidir. Başımıza iş açarsınız.”
Bizim için yasaklı olan bu tepeye “Yasaklı Tepe” adını vermiştik. Tepenin değişik yerlerinde mağaraların olduğu ve çeşitli yırtıcı kuş ve yabani hayvanların yaşadığı söylenirdi. En çokta gündüz uyuyup gece dolaşan yarasalarla korkuturlardı bizleri…
Bir gün, her şeye rağmen bir mağaranın önüne kadar gittik. Bir gözümüz mağarada, sessizce bekledik. İlle de bir şey görmek ondan korkmak veya korkmamak istiyorduk. Bu arada birimizle şakalaşarak:
“Bak gördün mü? Kocaman bir ayı geçti…”
Köyümüzün üstündeki tepe tüm köy, kanatlarının altına girmiş gibiydi. Büyüklerimiz sürekli ikaz ederdi.
“Sakın ha! Çocuklar, o tepe gitmeyesiniz. Tehlikelidir. Başımıza iş açarsınız.”
Bizim için yasaklı olan bu tepeye “Yasaklı Tepe” adını vermiştik. Tepenin değişik yerlerinde mağaraların olduğu ve çeşitli yırtıcı kuş ve yabani hayvanların yaşadığı söylenirdi. En çokta gündüz uyuyup gece dolaşan yarasalarla korkuturlardı bizleri…
Bir gün, her şeye rağmen bir mağaranın önüne kadar gittik. Bir gözümüz mağarada, sessizce bekledik. İlle de bir şey görmek ondan korkmak veya korkmamak istiyorduk. Bu arada birimizle şakalaşarak:
“Bak gördün mü? Kocaman bir ayı geçti…”