"Gözleri yollarda bekleyen anaların bakışları vicdanımıza bakarken, eskiye dönmek, yeniden o günleri yaşamak elbette mümkün değil. O güzel günlerin anıları, zihnimizin tozlu raflarında hatıra geldik- çe, yüreğimizde tatlı esintiler bırakarak, yüzümüze bir tebessüm olarak yayılacak. Ama asırlar da geçse insani değerler değişmez. Çocuklarımıza kin, öfke, nefret, ayrımcılık, kibir, bencilik, açgözlülük duyguları yerine, sevgi, şefkat, hoşgörü, barış, tevazu gibi duyguları benimsetirsek; birlik olursak; bizi ayırmalarına izin vermezsek, yine ülkemizde asırlarca bir arada yaşayabiliriz. Barış içinde ve kardeşçe...
“SİZ-BİZ” yok, sadece “BİZ” varız ve hep “BİZ” oldukça var olacağız."
"Gözleri yollarda bekleyen anaların bakışları vicdanımıza bakarken, eskiye dönmek, yeniden o günleri yaşamak elbette mümkün değil. O güzel günlerin anıları, zihnimizin tozlu raflarında hatıra geldik- çe, yüreğimizde tatlı esintiler bırakarak, yüzümüze bir tebessüm olarak yayılacak. Ama asırlar da geçse insani değerler değişmez. Çocuklarımıza kin, öfke, nefret, ayrımcılık, kibir, bencilik, açgözlülük duyguları yerine, sevgi, şefkat, hoşgörü, barış, tevazu gibi duyguları benimsetirsek; birlik olursak; bizi ayırmalarına izin vermezsek, yine ülkemizde asırlarca bir arada yaşayabiliriz. Barış içinde ve kardeşçe...
“SİZ-BİZ” yok, sadece “BİZ” varız ve hep “BİZ” oldukça var olacağız."