Yaşam hakkı, kişinin, yalnızca fiziksel varlığının devamı ve bu varlığın korunmasını değil, aynı zamanda manevi yönden de korunması ve geliştirilmesini içeren bir haktır. Yaşam hakkının bu çift yönlü yapısı içerisinde, fiziki varlığın devamı ve beden bütünlüğünün korunması hakkın maddi yönünü, sağlıklı koşullarda yaşamasını ve kendini gerçekleştirmesini sağlayacak her durum ise hakkın manevi yönünü oluşturur. Bu manevi yön, en temel gereksinmelerin tatmininden, kişinin kendi değer ve inançlarına göre yaşaması gereğine kadar uzanan bir anlam bütünlüğünü içerir. Bu noktada da bazı tıbbi müdahalelerin uygulama yöntemleri sebebiyle, yaşam hakkının maddi ve/veya manevi yönü açısından, özellik arz eden bir yapıları bulunmaktadır. Kürtaj, klonlama ve ötanazi bu kapsamda değerlendirilebilecek tıbbi müdahale türleri içerisindedir ve bu üç tıbbi müdahale türünün de yaşam hakkını ihlali edip etmedikleri, tartışmalı bir alanın konusunu oluşturmaktadır.
Çalışma; bu üç tıbbi müdahale türünün, yaşam hakkı bağlamında incelenmesini içermektedir. Bu inceleme, pozitif hukuk temel alınarak yapılmıştır. Bu kapsamda mevzuat hükümleri başta olmak üzere, konuya ilişkin uluslararası sözleşme hükümleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları incelenmiş, son olarak da Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, çeşitli ülke uygulamalarından örnekler verilmiştir. Bununla birlikte konu bütünlüğünün sağlanması açısından yer yer ahlâki tartışmalara da yer verilerek, konuya ilişkin argümanlar aktarılmaya çalışılmıştır.
Yaşam hakkı, kişinin, yalnızca fiziksel varlığının devamı ve bu varlığın korunmasını değil, aynı zamanda manevi yönden de korunması ve geliştirilmesini içeren bir haktır. Yaşam hakkının bu çift yönlü yapısı içerisinde, fiziki varlığın devamı ve beden bütünlüğünün korunması hakkın maddi yönünü, sağlıklı koşullarda yaşamasını ve kendini gerçekleştirmesini sağlayacak her durum ise hakkın manevi yönünü oluşturur. Bu manevi yön, en temel gereksinmelerin tatmininden, kişinin kendi değer ve inançlarına göre yaşaması gereğine kadar uzanan bir anlam bütünlüğünü içerir. Bu noktada da bazı tıbbi müdahalelerin uygulama yöntemleri sebebiyle, yaşam hakkının maddi ve/veya manevi yönü açısından, özellik arz eden bir yapıları bulunmaktadır. Kürtaj, klonlama ve ötanazi bu kapsamda değerlendirilebilecek tıbbi müdahale türleri içerisindedir ve bu üç tıbbi müdahale türünün de yaşam hakkını ihlali edip etmedikleri, tartışmalı bir alanın konusunu oluşturmaktadır.
Çalışma; bu üç tıbbi müdahale türünün, yaşam hakkı bağlamında incelenmesini içermektedir. Bu inceleme, pozitif hukuk temel alınarak yapılmıştır. Bu kapsamda mevzuat hükümleri başta olmak üzere, konuya ilişkin uluslararası sözleşme hükümleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları incelenmiş, son olarak da Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, çeşitli ülke uygulamalarından örnekler verilmiştir. Bununla birlikte konu bütünlüğünün sağlanması açısından yer yer ahlâki tartışmalara da yer verilerek, konuya ilişkin argümanlar aktarılmaya çalışılmıştır.