Kuvvetler ayrılığı ilkesi, zaman içerisinde hem teorik hem de pratik düzlemde birtakım modifikasyonlara maruz kalmış ve evrime uğramıştır. Yine her anayasal devlet, anayasal belgelerinde kendi kuvvetler ayrılığı uygulamasına yer vermiştir. Bu ilkenin mutlak ve tek bir formülasyonu bulunmamaktadır.
Kitabın konusunu, kuvvetler ayrılığı ilkesi bağlamında modern anayasal düzenlerde yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki ilişkiler oluşturmaktadır. Bu kapsamda, bu ilkeye dayanan modern anayasal düzenlerdeki denetleme ve denge mekanizmaları ile işbirliği ve koordinasyon araçları, fonksiyonel, kurumsal ve şahsi kuvvetler ayrılığı ilkeleri bağlamında incelenmektedir. Kitapta temel hak ve özgürlüklerin güvence altında olduğu anayasal bir devlet için hayati öneme sahip olan kuvvetler ayrılığı ilkesinin anlamının ve modern dünyadaki uygulamalarının ne şekilde olduğu ortaya konulmaktadır.
Kuvvetler ayrılığı ilkesinin amacı, anayasal/sınırlı devletin ve dengeli yönetimin sağlanmasıdır. Kitapta esas olarak, "Modern dünyada kuvvetler ayrılığı ilkesini referans alan anayasalar yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki ilişkileri ne şekilde düzenlemekte ve anayasal/sınırlı devlet ile dengeli yönetimi ne şekilde sağlamaktadır?" sorusuna yoğunlaşılmakta, bu soruya yanıt aranmakta, bu hususta birtakım değerlendirmelere ve önerilere yer verilmektedir.
Kitapta Amerikan, İngiliz, Alman, Fransız, Hollanda ve Türk anayasal düzenlerindeki yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki ilişkiler, kuvvetler ayrılığı ilkesi bağlamında incelenmektedir. Bu şekilde kuvvetler ayrılığı ilkesinin anlamının, öneminin, modern dünyadaki uygulamalarının daha iyi anlaşılmasının sağlanması hedeflenmektedir.
Kuvvetler ayrılığı ilkesi, zaman içerisinde hem teorik hem de pratik düzlemde birtakım modifikasyonlara maruz kalmış ve evrime uğramıştır. Yine her anayasal devlet, anayasal belgelerinde kendi kuvvetler ayrılığı uygulamasına yer vermiştir. Bu ilkenin mutlak ve tek bir formülasyonu bulunmamaktadır.
Kitabın konusunu, kuvvetler ayrılığı ilkesi bağlamında modern anayasal düzenlerde yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki ilişkiler oluşturmaktadır. Bu kapsamda, bu ilkeye dayanan modern anayasal düzenlerdeki denetleme ve denge mekanizmaları ile işbirliği ve koordinasyon araçları, fonksiyonel, kurumsal ve şahsi kuvvetler ayrılığı ilkeleri bağlamında incelenmektedir. Kitapta temel hak ve özgürlüklerin güvence altında olduğu anayasal bir devlet için hayati öneme sahip olan kuvvetler ayrılığı ilkesinin anlamının ve modern dünyadaki uygulamalarının ne şekilde olduğu ortaya konulmaktadır.
Kuvvetler ayrılığı ilkesinin amacı, anayasal/sınırlı devletin ve dengeli yönetimin sağlanmasıdır. Kitapta esas olarak, "Modern dünyada kuvvetler ayrılığı ilkesini referans alan anayasalar yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki ilişkileri ne şekilde düzenlemekte ve anayasal/sınırlı devlet ile dengeli yönetimi ne şekilde sağlamaktadır?" sorusuna yoğunlaşılmakta, bu soruya yanıt aranmakta, bu hususta birtakım değerlendirmelere ve önerilere yer verilmektedir.
Kitapta Amerikan, İngiliz, Alman, Fransız, Hollanda ve Türk anayasal düzenlerindeki yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki ilişkiler, kuvvetler ayrılığı ilkesi bağlamında incelenmektedir. Bu şekilde kuvvetler ayrılığı ilkesinin anlamının, öneminin, modern dünyadaki uygulamalarının daha iyi anlaşılmasının sağlanması hedeflenmektedir.