Sen gidince, o eski sokağın bütün güzelliği kayboldu. Gülü koparılmış bir dala benziyor sensiz. Hoyrat bir rüzgârın kırıp savurduğu çiçeklerden, dallardan, ağaçlardan geriye kalan târumar bir bahçe sanki o eski sokak. Ve yüreğim, sana hasret; sana delice sevdalı yüreğim de o eski sokak gibi târumar sen gittin gideli. Ve umutlarım, hülyâlarım, onlar da susuz kalmış çiçekler gibi solup gitti.
Artık gördüğüm rüyâlardan uyanmak, düşler kurmaktan vazgeçmek zamanı. Artık veda zamanı. Sen, içimde kocaman bir ukdesin. Bilmeni istediğim bir tek şey var. Ben, seni çok sevdim. Sana, Kumandan’ın sözüyle veda ediyorum:
“Elveda! Yaşanmamışa duyduğum hasrete”.
Sen gidince, o eski sokağın bütün güzelliği kayboldu. Gülü koparılmış bir dala benziyor sensiz. Hoyrat bir rüzgârın kırıp savurduğu çiçeklerden, dallardan, ağaçlardan geriye kalan târumar bir bahçe sanki o eski sokak. Ve yüreğim, sana hasret; sana delice sevdalı yüreğim de o eski sokak gibi târumar sen gittin gideli. Ve umutlarım, hülyâlarım, onlar da susuz kalmış çiçekler gibi solup gitti.
Artık gördüğüm rüyâlardan uyanmak, düşler kurmaktan vazgeçmek zamanı. Artık veda zamanı. Sen, içimde kocaman bir ukdesin. Bilmeni istediğim bir tek şey var. Ben, seni çok sevdim. Sana, Kumandan’ın sözüyle veda ediyorum:
“Elveda! Yaşanmamışa duyduğum hasrete”.