İnsanlık tarihi adına muhtelif tanımlamalar ve tarifler getirilir. Bir tanım da ben getireyim: İnsanlık tarihi düşünmenin tarihidir. Kartezyen bir motto ile “Cogito”nun tarihidir. Cogito önce zihinde belirgenleşir, berraklaşması ve kristalize olması için yazıya dökülmesi, gerçekleşmesi için de eyleme geçmesi gerekir. Bedeli vardır Cogito’nun ve belirgenleşme, berraklaşma ve eyleme geçme süreci sahibine bir şekilde muhakkak diyet ödetir. Bu bedel ve diyeti ödemeyi göze alanlar ancak kitlelere hükmederler veya o kitleleri yönlendirirler. Cogitosunu yazınsal ve eylemsel sürece katanlar kah kurşunlanır kah yuhalanır… Mesele de zaten bunları göze alabilmektir… Yazarımız Muhammet Sağlam şimdilik yuhalanmayı göze almış… O’nun anlatmak istediklerini anlamayanlara ya da anlamak istemeyenlere karşı kararlı ve idealist bir karşı duruş, hatta duruştan da öte karşı bir taaruz halinde… Bunun da yuhalanma ile mütekabiliyet göreceğinin farkında… Binaenaleyh konformist kitlelere karşı iki seçenek mevcuttur; ya onların konformizm çukurunun anaforunda boğulmalarını dervişane bir kayıtsızlık mertebesinde umursamamak, ya da onları o anafordan çekip çıkarmak için yuhalanmak ya da kurşunlanmak pahasına tebliği sürekli kılmak… Ben birinci yöntemden yanayım ama yazarımız ikinci olanı, daha meşakkatli ve daha erdemli olanını seçmiş… Elinizdeki eser umarım bu amaca katkı sunar…
İnsanlık tarihi adına muhtelif tanımlamalar ve tarifler getirilir. Bir tanım da ben getireyim: İnsanlık tarihi düşünmenin tarihidir. Kartezyen bir motto ile “Cogito”nun tarihidir. Cogito önce zihinde belirgenleşir, berraklaşması ve kristalize olması için yazıya dökülmesi, gerçekleşmesi için de eyleme geçmesi gerekir. Bedeli vardır Cogito’nun ve belirgenleşme, berraklaşma ve eyleme geçme süreci sahibine bir şekilde muhakkak diyet ödetir. Bu bedel ve diyeti ödemeyi göze alanlar ancak kitlelere hükmederler veya o kitleleri yönlendirirler. Cogitosunu yazınsal ve eylemsel sürece katanlar kah kurşunlanır kah yuhalanır… Mesele de zaten bunları göze alabilmektir… Yazarımız Muhammet Sağlam şimdilik yuhalanmayı göze almış… O’nun anlatmak istediklerini anlamayanlara ya da anlamak istemeyenlere karşı kararlı ve idealist bir karşı duruş, hatta duruştan da öte karşı bir taaruz halinde… Bunun da yuhalanma ile mütekabiliyet göreceğinin farkında… Binaenaleyh konformist kitlelere karşı iki seçenek mevcuttur; ya onların konformizm çukurunun anaforunda boğulmalarını dervişane bir kayıtsızlık mertebesinde umursamamak, ya da onları o anafordan çekip çıkarmak için yuhalanmak ya da kurşunlanmak pahasına tebliği sürekli kılmak… Ben birinci yöntemden yanayım ama yazarımız ikinci olanı, daha meşakkatli ve daha erdemli olanını seçmiş… Elinizdeki eser umarım bu amaca katkı sunar…