“Ülkem, benim en büyük gerçeğim. Hayatta çok şeyden vazgeçerim; ondan asla vazgeçmem. Bu ülkeye çalışarak hizmet ettiğime inanıyorum. Bunun için etik, disiplin, çalışma, plan ve kalkınmanın tek kurtuluş yolumuz olduğuna inanıyorum… Otuz sekiz yaşında akademisyen oldum. Bugün on kitap ve yüze yakın makale sahibiyim. Kırk yıldır ülkemin ve Elazığ'ın eğitim hayatına sessiz sedasız hizmet ediyorum.”
Kendini böyle tanımlayan Prof. Dr. Tarık Özcan Hoca; öğrencileri içinde olgunluğu, disiplini, çalışkanlığı, samimiyeti ve şairliğiyle tanımlanır. Okuma ve yazmaya zahmetlerin eşlik ettiği yıllarda herkesin altından kalkamayacağı çalışmalar kaleme aldı ve bir anlamı bulmak için yazdı. Akademik yazılarıyla meslek hayatının anlamını; şiir ve denemeleriyle kendi hayatının anlamını aradı. Kendisi kadar öğrencilerini de sezdirdikleriyle zenginleştirdi, okumaya, araştırmaya teşvik etti. Bu eser, öğrencilerinin ve dostlarının ona takdim ettiği bir armağandır.
“Ülkem, benim en büyük gerçeğim. Hayatta çok şeyden vazgeçerim; ondan asla vazgeçmem. Bu ülkeye çalışarak hizmet ettiğime inanıyorum. Bunun için etik, disiplin, çalışma, plan ve kalkınmanın tek kurtuluş yolumuz olduğuna inanıyorum… Otuz sekiz yaşında akademisyen oldum. Bugün on kitap ve yüze yakın makale sahibiyim. Kırk yıldır ülkemin ve Elazığ'ın eğitim hayatına sessiz sedasız hizmet ediyorum.”
Kendini böyle tanımlayan Prof. Dr. Tarık Özcan Hoca; öğrencileri içinde olgunluğu, disiplini, çalışkanlığı, samimiyeti ve şairliğiyle tanımlanır. Okuma ve yazmaya zahmetlerin eşlik ettiği yıllarda herkesin altından kalkamayacağı çalışmalar kaleme aldı ve bir anlamı bulmak için yazdı. Akademik yazılarıyla meslek hayatının anlamını; şiir ve denemeleriyle kendi hayatının anlamını aradı. Kendisi kadar öğrencilerini de sezdirdikleriyle zenginleştirdi, okumaya, araştırmaya teşvik etti. Bu eser, öğrencilerinin ve dostlarının ona takdim ettiği bir armağandır.