Isabel Muñoz, farklı kültürlerin doğasını, estetiğini, yaşam biçimlerini keşfetmeyi ve yansıtmayı seven, Türkiye’nin en önemli arkeolojik alanlarından Göbeklitepe, Karahantepe ve Sayburç’u fotoğraflarken bu çok etkilendiği görkemli bölgede, gizem, köken ve sonsuzlukla ilgili soruların peşinden giden bir sanatçı. Küratörlüğünü François Cheval’in üstlendiği Yeni Bir Hikâye başlıklı sergide yer alan fotoğraflar, bu büyülü alandaki bilinmeyeni, gizem ve sanat eseri arasında gidip gelen sanrılı görüntüleri, sersemletici kalıntılar ve anıtsal megalitleri kaydetmekle yetinmiyor, bu görkemli sahnelerin önünde adeta eğiliyor.
Sergiye eşlik eden yayında İspanya’nın Türkiye Büyükelçisi ve Suna ve İnan Kıraç Vakfı sunuşlarıyla birlikte küratör François Cheval’in kapsamlı metni, Yekhan Pınarlıgil’in fotoğraf pratiğinin ışıkla ilişkisi ve sanatçının arkeolojik alanları ele alışında hafızanın rolüne dair kaleme aldığı yazısı ve Merve Akar Akgün’ün sanatçıyla gerçekleştirdiği bir söyleşi yer alıyor.
Isabel Muñoz, farklı kültürlerin doğasını, estetiğini, yaşam biçimlerini keşfetmeyi ve yansıtmayı seven, Türkiye’nin en önemli arkeolojik alanlarından Göbeklitepe, Karahantepe ve Sayburç’u fotoğraflarken bu çok etkilendiği görkemli bölgede, gizem, köken ve sonsuzlukla ilgili soruların peşinden giden bir sanatçı. Küratörlüğünü François Cheval’in üstlendiği Yeni Bir Hikâye başlıklı sergide yer alan fotoğraflar, bu büyülü alandaki bilinmeyeni, gizem ve sanat eseri arasında gidip gelen sanrılı görüntüleri, sersemletici kalıntılar ve anıtsal megalitleri kaydetmekle yetinmiyor, bu görkemli sahnelerin önünde adeta eğiliyor.
Sergiye eşlik eden yayında İspanya’nın Türkiye Büyükelçisi ve Suna ve İnan Kıraç Vakfı sunuşlarıyla birlikte küratör François Cheval’in kapsamlı metni, Yekhan Pınarlıgil’in fotoğraf pratiğinin ışıkla ilişkisi ve sanatçının arkeolojik alanları ele alışında hafızanın rolüne dair kaleme aldığı yazısı ve Merve Akar Akgün’ün sanatçıyla gerçekleştirdiği bir söyleşi yer alıyor.