Yeni materyalizmin temsilcilerinden Meksikalı filozof, sanatçı, çağımızın özgün düşünürlerinden Manuel De Landa, Yeni Bir Toplum Felsefesi’nde ufuk açıcı bir toplumsal ontoloji geliştiriyor.
Toplumsal süreçleri “birey” ve “toplum” benzeri şeyleştirilmiş genellikler bakımından düşünmeyen, aynı şekilde mikro ve makro olmak üzere iki sabit düzeyde gerçekleştiği fikrini altüst eden bir yeni ontolojidir bu. Kitapta tanımlanan gerçekçi toplumsal ontoloji, kişilerden devasa ulus-devletlere dek çeşitlilik barındıran toplumsal varlıkları, tarihsel süreçler aracılığıyla inşa edilmiş öbekleşmeler biçiminde ele alıyor. Her ne kadar Fransız düşünür Gilles Deleuze’ün öbekleşme kuramından hareket etse de, bu yaklaşım onun zorluklarını ve eksikliklerini irdeleyerek genişleten ve onu bir adım öteye taşıyan, toplumsal gerçekçiliğin kusurlarını bertaraf etmeye imkân tanıyan “yeni bir öbekleşme kuramı”nın temel fikirlerini ve kavramlarını barındırıyor. Bu kitabın ekseninde Deleuze’ün yanı sıra, Max Weber, Fernand Braudel, Michel Foucault, Pierre Bourdieu, Erving Goffman gibi düşünürler de yer alıyor.
Yeni Bir Toplum Felsefesi özgün olduğu kadar derinlikli bir modern toplum analizidir; en önemlisi de indirgemeciliğe, özcülüğe ve şeyleştirmeye kökten bir karşı çıkıştır.
Yeni materyalizmin temsilcilerinden Meksikalı filozof, sanatçı, çağımızın özgün düşünürlerinden Manuel De Landa, Yeni Bir Toplum Felsefesi’nde ufuk açıcı bir toplumsal ontoloji geliştiriyor.
Toplumsal süreçleri “birey” ve “toplum” benzeri şeyleştirilmiş genellikler bakımından düşünmeyen, aynı şekilde mikro ve makro olmak üzere iki sabit düzeyde gerçekleştiği fikrini altüst eden bir yeni ontolojidir bu. Kitapta tanımlanan gerçekçi toplumsal ontoloji, kişilerden devasa ulus-devletlere dek çeşitlilik barındıran toplumsal varlıkları, tarihsel süreçler aracılığıyla inşa edilmiş öbekleşmeler biçiminde ele alıyor. Her ne kadar Fransız düşünür Gilles Deleuze’ün öbekleşme kuramından hareket etse de, bu yaklaşım onun zorluklarını ve eksikliklerini irdeleyerek genişleten ve onu bir adım öteye taşıyan, toplumsal gerçekçiliğin kusurlarını bertaraf etmeye imkân tanıyan “yeni bir öbekleşme kuramı”nın temel fikirlerini ve kavramlarını barındırıyor. Bu kitabın ekseninde Deleuze’ün yanı sıra, Max Weber, Fernand Braudel, Michel Foucault, Pierre Bourdieu, Erving Goffman gibi düşünürler de yer alıyor.
Yeni Bir Toplum Felsefesi özgün olduğu kadar derinlikli bir modern toplum analizidir; en önemlisi de indirgemeciliğe, özcülüğe ve şeyleştirmeye kökten bir karşı çıkıştır.