Yaşadığımız çağ, tüketim alışkanlıklarımızdan yaşam tarzımıza, iletişim şeklimizden ilişkilerimize tüm yönleriyle önceki çağlardan başka bir yerde konumlandırıyor kendini. Stresin yokluğunu asla düşünemediğimiz bir koşturmacanın içerisindeyiz. Daimi bir mücadele ve tatminsizlik ile sürüp giden kent yaşamında ilaçlardan, bize iyi geleceğine inandığımız, popülerleşmiş öğretilerden ya da bizi anlık olarak rahatlatsalar bile arayışımızı dindirmeyen eğlencelerden medet umduğumuz hayatlar yaşıyoruz. Peki, yaşantımız bu noktaya nasıl geldi? Orta Çağın karanlığından çıkıp günümüz yaşantısına ulaşmamızı sağlayan Aydınlanma ile neleri kazandık ya da kaybettik?
Serol Aksel, yeni kitabı Yeni Dünyanın Gerçekleri’nde “yeni dünyaya” farklı bir yorum getirirken okurlarını ufuk açıcı bir okuma deneyimine davet ediyor.
Yaşadığımız çağ, tüketim alışkanlıklarımızdan yaşam tarzımıza, iletişim şeklimizden ilişkilerimize tüm yönleriyle önceki çağlardan başka bir yerde konumlandırıyor kendini. Stresin yokluğunu asla düşünemediğimiz bir koşturmacanın içerisindeyiz. Daimi bir mücadele ve tatminsizlik ile sürüp giden kent yaşamında ilaçlardan, bize iyi geleceğine inandığımız, popülerleşmiş öğretilerden ya da bizi anlık olarak rahatlatsalar bile arayışımızı dindirmeyen eğlencelerden medet umduğumuz hayatlar yaşıyoruz. Peki, yaşantımız bu noktaya nasıl geldi? Orta Çağın karanlığından çıkıp günümüz yaşantısına ulaşmamızı sağlayan Aydınlanma ile neleri kazandık ya da kaybettik?
Serol Aksel, yeni kitabı Yeni Dünyanın Gerçekleri’nde “yeni dünyaya” farklı bir yorum getirirken okurlarını ufuk açıcı bir okuma deneyimine davet ediyor.