Çevre sorunlarının, işsizliğin ve kaynak sıkıntılarının yarattığı karmaşada dönüm noktasını yaşayan insanoğlu, ilişkilerini bir daha gözden geçirme sürecinde önemli bir bilinç sıçramasının eşiğinde: Biz gözle görülmeyen bağlarla birbirimize bağlıyız, tıpkı büyük bir örümcek ağı gibi. Bu bağdaki 'biz'in içine kuşu, böceği, ağacı, taşı, suyu, toprağı, havası ve Dünyanın başka bir yerinde tanımadığımız herhangi bir kişi de girmekte. 21. Yüzyılın getirdiği bu bilinç sıçraması; ister gönüllü ister zorunlu, taşıdığımız sorumluluklarımızın sadece sevdiklerimizle ve kendi çıkarlarımızla dar çerçevede olmadığını hatırlatmakta. Alışkanlıklarımız, arzuladıklarımız, kazanç odaklı tüm eğilimlerimizde 'ben'den 'biz'e doğru geçişi sağlamalıyız.
Bu geçişle gelen yeni anlayış, uygulamaya yönelik alınan kararların bu büyük örümcek ağındaki bağları ya güçlendirmekte ya da zayıflatıp yoketmekte olduğunun farkındalığını taşımakta. Aksi takdirde, bozulan bağlar, zincirleme reaksiyon göstererek diğer dengeleri de bozmakta. Kitabın amacı, bu dengeleri onaracak, koruyacak ve güçlendirecek yeşil iş modelleri ve iş fırsatları hakkında esin kaynağı olabilecek tohumlar bırakmak. Türkiye'de farklı sektörlerden konu uzmanları ile yapılan söyleşiler ve başarı örnekleri, Dünya'dan bazı ilginç çalışmalar ve kaynak websiteleri kitabın bel kemiğini oluşturmakta.
Sürdürülebilirlik ve Yeşil işgücü konularına ilgisi olan gençlerin, İnsan Kaynakları uzmanlarının, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının, şirket yöneticileri ve çalışanların pencere önündeki saksılarına aradıkları tohumları 'Yeşil Pencere' de bulmaları ümidiyle...
Çevre sorunlarının, işsizliğin ve kaynak sıkıntılarının yarattığı karmaşada dönüm noktasını yaşayan insanoğlu, ilişkilerini bir daha gözden geçirme sürecinde önemli bir bilinç sıçramasının eşiğinde: Biz gözle görülmeyen bağlarla birbirimize bağlıyız, tıpkı büyük bir örümcek ağı gibi. Bu bağdaki 'biz'in içine kuşu, böceği, ağacı, taşı, suyu, toprağı, havası ve Dünyanın başka bir yerinde tanımadığımız herhangi bir kişi de girmekte. 21. Yüzyılın getirdiği bu bilinç sıçraması; ister gönüllü ister zorunlu, taşıdığımız sorumluluklarımızın sadece sevdiklerimizle ve kendi çıkarlarımızla dar çerçevede olmadığını hatırlatmakta. Alışkanlıklarımız, arzuladıklarımız, kazanç odaklı tüm eğilimlerimizde 'ben'den 'biz'e doğru geçişi sağlamalıyız.
Bu geçişle gelen yeni anlayış, uygulamaya yönelik alınan kararların bu büyük örümcek ağındaki bağları ya güçlendirmekte ya da zayıflatıp yoketmekte olduğunun farkındalığını taşımakta. Aksi takdirde, bozulan bağlar, zincirleme reaksiyon göstererek diğer dengeleri de bozmakta. Kitabın amacı, bu dengeleri onaracak, koruyacak ve güçlendirecek yeşil iş modelleri ve iş fırsatları hakkında esin kaynağı olabilecek tohumlar bırakmak. Türkiye'de farklı sektörlerden konu uzmanları ile yapılan söyleşiler ve başarı örnekleri, Dünya'dan bazı ilginç çalışmalar ve kaynak websiteleri kitabın bel kemiğini oluşturmakta.
Sürdürülebilirlik ve Yeşil işgücü konularına ilgisi olan gençlerin, İnsan Kaynakları uzmanlarının, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının, şirket yöneticileri ve çalışanların pencere önündeki saksılarına aradıkları tohumları 'Yeşil Pencere' de bulmaları ümidiyle...