Ferrante’nin benzeri yok ve bunun nedeni sadece yaratıcılığında değil, daha çok içgüdüsel, şiddetli ve ısrarlı dürüstlüğünde yatıyor. -Mirrna Proctor, Bookforum
“Napoli Romanları”nın ikinci kitabı Yeni Soyadının Hikâyesi'nde Lila ile Lenu tüm zorluklara rağmen büyür, gelişir... Yeni evli, kocasıyla sorunlar yaşayan Lila, aile işinde çalışmaya başlar. Lenü ise hayatı ve kendisini sorgulayarak eğitimine devam ederken, doğup büyüdüğü tutucu ortamın dışına çıkmanın yollarını aramaktadır.
İki dostun bir adada geçirdikleri yaz tatilinde yaşananlarla tüm dengeler alt üst olur. Gözüpek ve tutkulu Lila için evliliğin dar kalıplarına sığmak gittikçe güçleşirken, Lenü, kendisini bulmak için köklerinden kopmayı göze alır. Aşk ve özgürlük; evlilik ve ayrılık; kıskançlık, sadakat, dostluk ve annelik… Gençlik döneminden yetişkinliğe doğru yol alan iki genç kadın, dolu dolu yaşamayı seçmekle bu duyguların sarkacında gidip gelerek, onları en etkili, en şiddetli halleriyle tecrübe eder.
“Ferrante’nin romanları yoğun, şiddetli bir şekilde kişisel adeta itirafname gibi.” James Wood, The New Yorker
“Bu öylesine aslına sadakatle anlatılmış bir kadın hikâyesi ki gözlemle değil, ancak hissedilerek yazılabilir.”
Ferrante’nin benzeri yok ve bunun nedeni sadece yaratıcılığında değil, daha çok içgüdüsel, şiddetli ve ısrarlı dürüstlüğünde yatıyor. -Mirrna Proctor, Bookforum
“Napoli Romanları”nın ikinci kitabı Yeni Soyadının Hikâyesi'nde Lila ile Lenu tüm zorluklara rağmen büyür, gelişir... Yeni evli, kocasıyla sorunlar yaşayan Lila, aile işinde çalışmaya başlar. Lenü ise hayatı ve kendisini sorgulayarak eğitimine devam ederken, doğup büyüdüğü tutucu ortamın dışına çıkmanın yollarını aramaktadır.
İki dostun bir adada geçirdikleri yaz tatilinde yaşananlarla tüm dengeler alt üst olur. Gözüpek ve tutkulu Lila için evliliğin dar kalıplarına sığmak gittikçe güçleşirken, Lenü, kendisini bulmak için köklerinden kopmayı göze alır. Aşk ve özgürlük; evlilik ve ayrılık; kıskançlık, sadakat, dostluk ve annelik… Gençlik döneminden yetişkinliğe doğru yol alan iki genç kadın, dolu dolu yaşamayı seçmekle bu duyguların sarkacında gidip gelerek, onları en etkili, en şiddetli halleriyle tecrübe eder.
“Ferrante’nin romanları yoğun, şiddetli bir şekilde kişisel adeta itirafname gibi.” James Wood, The New Yorker
“Bu öylesine aslına sadakatle anlatılmış bir kadın hikâyesi ki gözlemle değil, ancak hissedilerek yazılabilir.”