E. H. Carr’ın Yirmi Yıl Krizi, 1919-1939 isimli klasik eserini odağa alan Cunliffe, Carr’ın iddialarıyla uluslararası liberal düzenin yükselişi ve çöküşüne dair güncel tartışmaları karşılaştırıyor. Liberal düzenin 1999’dan 2019’a yirmi yıllık bir gerileme dönemine girdiğini, bu krizi tetikleyen faktörlerin liberal düzenin kendisinden kaynaklandığını ve soğuk savaş sonrası geliştirilen ideolojik uluslararası ilişkiler teorisinin ütopyacılığın gölgesinde olduğunu öne sürüyor. Cunliffe’e göre bu çıkmazdan ancak ütopyacılığın yeni biçimlerini ortadan kaldırarak ve 21. yüzyılın 20. yüzyılın hatalarını yineleyeceğine dair korkuyu aşarak kurtulabiliriz.
Yeni Yirmi Yıl Krizi, liberal düzenin ve uluslararası ilişkiler teorisinin mevcut durumu, hastalıklı yanları ve kör noktaları üzerine meydan okuyan bir eleştiri sunuyor.
“Cunliffe, liberal düzeni ve çağdaş uluslararası ilişkiler disiplinini hedef tahtasına oturtuyor. Carr’ı dahice kullanarak, iki savaş arası dönem liberalizminin –büyük İngiliz belasının– bize bu kadar üst perdeden seslenmeyi nasıl sürdürebildiğini ortaya koyuyor.”
Michael Cox, London School of Economics
“Carr, meşhur eseri Yirmi Yıl Krizi’nde 1. Dünya Savaşı sonrası Versailles düzeninin ütopik hayaller ve liberal özlemler üzerine kurulduğunu ve bunun da yirmi yıl sonra ekonomik kargaşaya, otoriter milliyetçiliğe ve büyük güçler savaşına yol açtığını ileri sürmüştü. Cunliffe ise soğuk savaş sonrasında ABD ve diğer demokratik devletlerin aynı şeyi tekrarladığını iddia ediyor.”
Foreign Affairs
E. H. Carr’ın Yirmi Yıl Krizi, 1919-1939 isimli klasik eserini odağa alan Cunliffe, Carr’ın iddialarıyla uluslararası liberal düzenin yükselişi ve çöküşüne dair güncel tartışmaları karşılaştırıyor. Liberal düzenin 1999’dan 2019’a yirmi yıllık bir gerileme dönemine girdiğini, bu krizi tetikleyen faktörlerin liberal düzenin kendisinden kaynaklandığını ve soğuk savaş sonrası geliştirilen ideolojik uluslararası ilişkiler teorisinin ütopyacılığın gölgesinde olduğunu öne sürüyor. Cunliffe’e göre bu çıkmazdan ancak ütopyacılığın yeni biçimlerini ortadan kaldırarak ve 21. yüzyılın 20. yüzyılın hatalarını yineleyeceğine dair korkuyu aşarak kurtulabiliriz.
Yeni Yirmi Yıl Krizi, liberal düzenin ve uluslararası ilişkiler teorisinin mevcut durumu, hastalıklı yanları ve kör noktaları üzerine meydan okuyan bir eleştiri sunuyor.
“Cunliffe, liberal düzeni ve çağdaş uluslararası ilişkiler disiplinini hedef tahtasına oturtuyor. Carr’ı dahice kullanarak, iki savaş arası dönem liberalizminin –büyük İngiliz belasının– bize bu kadar üst perdeden seslenmeyi nasıl sürdürebildiğini ortaya koyuyor.”
Michael Cox, London School of Economics
“Carr, meşhur eseri Yirmi Yıl Krizi’nde 1. Dünya Savaşı sonrası Versailles düzeninin ütopik hayaller ve liberal özlemler üzerine kurulduğunu ve bunun da yirmi yıl sonra ekonomik kargaşaya, otoriter milliyetçiliğe ve büyük güçler savaşına yol açtığını ileri sürmüştü. Cunliffe ise soğuk savaş sonrasında ABD ve diğer demokratik devletlerin aynı şeyi tekrarladığını iddia ediyor.”
Foreign Affairs