Bu seçki dünyanın önde gelen on altı diyalektik kuramcısını bir araya getiriyor. David Harvey, Fredric Jameson, Michael Löwy, Lucien Séve, Bill Livant, John Bellamy Foster... bu yazarlardan bazıları. Yazarların birçoğu, bilimsel indirgemecilikten sistem kuramına ve postmodernizme kadar uzanan karşıt metodolojik çerçeveler ile diyalektik yaklaşımları kıyaslıyor. Bazıları, Marx’ın ekonomi politik eleştirisinde diyalektik metodolojinin taşıdığı merkezi önemi vurguluyor. Diğerleri de yaşadığımız kapitalist toplumun temel özelliklerini kavramak ya da niteliksel açıdan üstün bir yaşam biçimine ilişkin umutları ve bunun gerçekleştirilmesine yardım edecek toplumsal etkenlik biçimlerini irdelemek için diyalektik yaklaşımlardan yararlanıyor.Bu seçki, diyalektiğin bir dizi kurala ya da ilkeye indirgenemeyeceğini ve diyalektik gelenek içinde çalışan kuramcıların her konuda aynı görüşü paylaşmadıklarını ortaya koyuyor. Ama kitap, günümüzde teorik ya da pratik öneme sahip alanlar arasında, diyalektik bir yaklaşımın -ayrı görünen şeylerde karşılıklı bağlantılar bulmaya çalışan, ayrı görünen şeylerde ilerleme ve değişim arayan bir yaklaşımın- gerekli olmadığı neredeyse hiçbir alanın bulunmadığını da saptıyor.
Bu seçki dünyanın önde gelen on altı diyalektik kuramcısını bir araya getiriyor. David Harvey, Fredric Jameson, Michael Löwy, Lucien Séve, Bill Livant, John Bellamy Foster... bu yazarlardan bazıları. Yazarların birçoğu, bilimsel indirgemecilikten sistem kuramına ve postmodernizme kadar uzanan karşıt metodolojik çerçeveler ile diyalektik yaklaşımları kıyaslıyor. Bazıları, Marx’ın ekonomi politik eleştirisinde diyalektik metodolojinin taşıdığı merkezi önemi vurguluyor. Diğerleri de yaşadığımız kapitalist toplumun temel özelliklerini kavramak ya da niteliksel açıdan üstün bir yaşam biçimine ilişkin umutları ve bunun gerçekleştirilmesine yardım edecek toplumsal etkenlik biçimlerini irdelemek için diyalektik yaklaşımlardan yararlanıyor.Bu seçki, diyalektiğin bir dizi kurala ya da ilkeye indirgenemeyeceğini ve diyalektik gelenek içinde çalışan kuramcıların her konuda aynı görüşü paylaşmadıklarını ortaya koyuyor. Ama kitap, günümüzde teorik ya da pratik öneme sahip alanlar arasında, diyalektik bir yaklaşımın -ayrı görünen şeylerde karşılıklı bağlantılar bulmaya çalışan, ayrı görünen şeylerde ilerleme ve değişim arayan bir yaklaşımın- gerekli olmadığı neredeyse hiçbir alanın bulunmadığını da saptıyor.