Hayreddin Karaman bu kitapta, her bir grubun kendi dar anlayışına değil, ulemanın ortak beyanına dayalı geniş Ehl-i Sünnet yolunu, ümmeti derleyip toparlayacak ve kıyamete kadar sürecek olan misyonlarını yeniden üstlenmede yol haritası olacak “Sahih İslâm”ı kendine dert ve görev ediniyor.
Asırlar içinde kemale ermiş anlama ve yorumlama usûlünü özetliyor. Bu usûlden sapan eski veya modern yöntem ve yorumları tenkit ediyor. Usûl içinde sünnetin öneminin altını çiziyor. Bütün bu faaliyetleri yapacak olan “İslâm insanı”nı tanıtmaya çalışıyor.
Arkasından büyük bir meydan okumaya mâruz kaldığımız son iki asırda uyanış ve diriliş vazifesini üstlenmeye çalışmış insanları ve onların yöntemlerini açıklıyor. Yıkılmaya mahkûm mevcut zalim dünya düzenine karşı insanlığa takdim edilebilecek İslâmî düzeni ve ona geçiş aşamalarını müzakereye açıyor.
Bütün bunları, kitabın adında sloganlaştırdığı gaye için yapıyor: Yeniden İslâm'a…
Hayreddin Karaman bu kitapta, her bir grubun kendi dar anlayışına değil, ulemanın ortak beyanına dayalı geniş Ehl-i Sünnet yolunu, ümmeti derleyip toparlayacak ve kıyamete kadar sürecek olan misyonlarını yeniden üstlenmede yol haritası olacak “Sahih İslâm”ı kendine dert ve görev ediniyor.
Asırlar içinde kemale ermiş anlama ve yorumlama usûlünü özetliyor. Bu usûlden sapan eski veya modern yöntem ve yorumları tenkit ediyor. Usûl içinde sünnetin öneminin altını çiziyor. Bütün bu faaliyetleri yapacak olan “İslâm insanı”nı tanıtmaya çalışıyor.
Arkasından büyük bir meydan okumaya mâruz kaldığımız son iki asırda uyanış ve diriliş vazifesini üstlenmeye çalışmış insanları ve onların yöntemlerini açıklıyor. Yıkılmaya mahkûm mevcut zalim dünya düzenine karşı insanlığa takdim edilebilecek İslâmî düzeni ve ona geçiş aşamalarını müzakereye açıyor.
Bütün bunları, kitabın adında sloganlaştırdığı gaye için yapıyor: Yeniden İslâm'a…