"Bütün başarılı girişimcilerin ortak noktası belirli bir kişilik değil sistemli inovasyona olan bağlılıklarıdır."
Peter Drucker
21. yüzyılda enformasyon teknolojilerindeki gelişmeler ve dijitalleşmenin yaygınlaşmasındaki artan ivme, örgütleri belirsizliğin hâkim olduğu doğrusal olmayan karmaşık sistemlerdeki hiper rekabet koşullarıyla mücadele eden yenilikçi aktörlere dönüştürmektedir. Bu yenilikçi aktörlerin mevcudu muhafaza etme ve sürdürülebilir rekabet avantajını koruma çabaları; proaktif stratejiler geliştirmeye, değer yaratan yeni yönetsel araçlara odaklanmaya, girişimci zihniyeti yansıtan eylemlerde bulunmaya, keşfedici ve fark yaratıcı yetenekler geliştirmeye yönlendirmektedir. Tüm bunlar, yenilikçi örgütlerin, inovasyonu katma değer yaratan önemli bir unsur olarak değerlendirmesine zemin hazırlamaktadır.
Yenilikçi örgütlerde inovasyon ile hedeflenen amaçlara ulaşma sürecinde; yapı, strateji ve kültür arasındaki etkileşimin belirleyici rol üstlendiği bilinmektedir. Bu bağlamda P. Drucker'ın inovasyona yönelik söylemini destekler nitelikteki çıkarsamayla sürdürülebilir inovasyon kültürünün örgütte içselleşmesinin, tüm birimlerin ve çalışanların eş zamanlı katılımıyla gerçekleşen sistemli bir inovasyon yönetim sürecinin yürütülmesine bağlı olduğu kanısına ulaşmak mümkün olmaktadır. Dolayısıyla yenilikçi örgütlerde inovasyonun katalizör rolünü güçlendiren unsurların neler olduğuna yönelik cevaplar, yenilikçi örgütlerin başarı reçetelerindeki değişkenlerin ve parametrelerin tanımlanması açısından her zaman önemini koruyacaktır. Söz konusu arayışlara ışık tutması açısından bu kitabın; yenilikçi örgüt karakteristiklerinin tanımlanmasına, inovasyon yönetim süreci ile inovasyon dinamikleri arasındaki etkileşimin saptanmasına ve inovasyon performansının ölçülebilir metrikler ile sorgulanmasına yönelik ilgili alana çok boyutlu katkı sağlaması amaçlanmaktadır.
"Bütün başarılı girişimcilerin ortak noktası belirli bir kişilik değil sistemli inovasyona olan bağlılıklarıdır."
Peter Drucker
21. yüzyılda enformasyon teknolojilerindeki gelişmeler ve dijitalleşmenin yaygınlaşmasındaki artan ivme, örgütleri belirsizliğin hâkim olduğu doğrusal olmayan karmaşık sistemlerdeki hiper rekabet koşullarıyla mücadele eden yenilikçi aktörlere dönüştürmektedir. Bu yenilikçi aktörlerin mevcudu muhafaza etme ve sürdürülebilir rekabet avantajını koruma çabaları; proaktif stratejiler geliştirmeye, değer yaratan yeni yönetsel araçlara odaklanmaya, girişimci zihniyeti yansıtan eylemlerde bulunmaya, keşfedici ve fark yaratıcı yetenekler geliştirmeye yönlendirmektedir. Tüm bunlar, yenilikçi örgütlerin, inovasyonu katma değer yaratan önemli bir unsur olarak değerlendirmesine zemin hazırlamaktadır.
Yenilikçi örgütlerde inovasyon ile hedeflenen amaçlara ulaşma sürecinde; yapı, strateji ve kültür arasındaki etkileşimin belirleyici rol üstlendiği bilinmektedir. Bu bağlamda P. Drucker'ın inovasyona yönelik söylemini destekler nitelikteki çıkarsamayla sürdürülebilir inovasyon kültürünün örgütte içselleşmesinin, tüm birimlerin ve çalışanların eş zamanlı katılımıyla gerçekleşen sistemli bir inovasyon yönetim sürecinin yürütülmesine bağlı olduğu kanısına ulaşmak mümkün olmaktadır. Dolayısıyla yenilikçi örgütlerde inovasyonun katalizör rolünü güçlendiren unsurların neler olduğuna yönelik cevaplar, yenilikçi örgütlerin başarı reçetelerindeki değişkenlerin ve parametrelerin tanımlanması açısından her zaman önemini koruyacaktır. Söz konusu arayışlara ışık tutması açısından bu kitabın; yenilikçi örgüt karakteristiklerinin tanımlanmasına, inovasyon yönetim süreci ile inovasyon dinamikleri arasındaki etkileşimin saptanmasına ve inovasyon performansının ölçülebilir metrikler ile sorgulanmasına yönelik ilgili alana çok boyutlu katkı sağlaması amaçlanmaktadır.