Yeraltı Gölünün Gizemi

Stok Kodu:
9786052983843
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
48
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%22 indirimli
130,00TL
101,40TL
Taksitli fiyat: 9 x 12,39TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786052983843
821979
Yeraltı Gölünün Gizemi
Yeraltı Gölünün Gizemi
101.40

Size şimdi, belki de inanmayacağınız bir hikâye anlatacağım. Ben o zamanlar 17 yaşındaydım ve sık sık ovanın ortasında, meteor düşmüş gibi çukur bir girişi olan yeraltı mağarasına giderdim. Girişinde güvercinler, biraz daha derinde yarasalar uçuşurdu. Yakıcı güneşin altında tarlada çalışmaktan bunaldığım zamanlar serinlemek için bu masalsı yere inerdim. Girdiğim geçit karanlığın içine doğru daralır, bir yeraltı nehrine ulaşırdı. Ben de çarıklarımı çıkarır, paçalarımı sıvar, sarkıtlara bakarak ayaklarımı suya sokardım.

Bir gün suyun, karanlığın içinden gelen boğuk gürültüsü arasında ismimin yankılandığını duydum. Önce bunu umursamadım. Dışarıdaki güvercinlerin, rüzgârın, damlayan veya akan suyun sesini kendi ismime benzettiğimi düşündüm. Derken ses daha yakından geldi, sonra bir kez daha. Evet, biri ismimi söylüyordu. Bir arkadaşımın benden önce oraya girip karanlığın içinden bana seslendiğini, kendince şaka yaptığını düşündüm. Biraz daha ilerledim karanlığa doğru. Nehrin kenarına ulaşmıştım. Birden suyun içinde bir yüz gördüm, hemen önümdeydi...

Size şimdi, belki de inanmayacağınız bir hikâye anlatacağım. Ben o zamanlar 17 yaşındaydım ve sık sık ovanın ortasında, meteor düşmüş gibi çukur bir girişi olan yeraltı mağarasına giderdim. Girişinde güvercinler, biraz daha derinde yarasalar uçuşurdu. Yakıcı güneşin altında tarlada çalışmaktan bunaldığım zamanlar serinlemek için bu masalsı yere inerdim. Girdiğim geçit karanlığın içine doğru daralır, bir yeraltı nehrine ulaşırdı. Ben de çarıklarımı çıkarır, paçalarımı sıvar, sarkıtlara bakarak ayaklarımı suya sokardım.

Bir gün suyun, karanlığın içinden gelen boğuk gürültüsü arasında ismimin yankılandığını duydum. Önce bunu umursamadım. Dışarıdaki güvercinlerin, rüzgârın, damlayan veya akan suyun sesini kendi ismime benzettiğimi düşündüm. Derken ses daha yakından geldi, sonra bir kez daha. Evet, biri ismimi söylüyordu. Bir arkadaşımın benden önce oraya girip karanlığın içinden bana seslendiğini, kendince şaka yaptığını düşündüm. Biraz daha ilerledim karanlığa doğru. Nehrin kenarına ulaşmıştım. Birden suyun içinde bir yüz gördüm, hemen önümdeydi...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat