Julien Green (Paris, 1900 - Paris, 1998) Amerikalı bir anne babanın çocuğuydu. Öğreniminin büyük bir bölümünü de, askerliğini de Fransa'da yaptı. Roman ve öykülerine ortam olarak Fransa'yı ya da Amerika Birleşik Devletleri'ni seçti, ama yapıtlarının hepsini Fransızca yazdı. Bu yapıtlar, örneğin Mont-Cinère (1926), Yeryüzünde Bir Yolcu (1926), Adrienne Mesurat (1927), Minuit (1936), Varouna (1940), Chaque homme dans sa nuit (1960), genellikle sisli bir ortamda geçer ve hepsi birbirinden ilginç kişiler, duygular, olaylar sergiler. Bu nedenle Jorge Luis Borges, Yeryüzünde Bir Yolcu'da yer alan öykülerin kahramanlarının, Kimiz, nereden geliyoruz, nereye gidiyoruz? sorusuna verecekleri yanıtın Biz başkayız, bir düşten geliyoruz, başka yere gidiyoruz, olabileceğini söyler; sonra da hiçbir dönemde konuları Henry James'in Yürek Burgusu, Kafka'nın Dava'sı ya da Julien Green'in Yeryüzünde Bir Yolcu'su kadar hayranlık verici yapıtlar bulunmadığını ekler.
Julien Green (Paris, 1900 - Paris, 1998) Amerikalı bir anne babanın çocuğuydu. Öğreniminin büyük bir bölümünü de, askerliğini de Fransa'da yaptı. Roman ve öykülerine ortam olarak Fransa'yı ya da Amerika Birleşik Devletleri'ni seçti, ama yapıtlarının hepsini Fransızca yazdı. Bu yapıtlar, örneğin Mont-Cinère (1926), Yeryüzünde Bir Yolcu (1926), Adrienne Mesurat (1927), Minuit (1936), Varouna (1940), Chaque homme dans sa nuit (1960), genellikle sisli bir ortamda geçer ve hepsi birbirinden ilginç kişiler, duygular, olaylar sergiler. Bu nedenle Jorge Luis Borges, Yeryüzünde Bir Yolcu'da yer alan öykülerin kahramanlarının, Kimiz, nereden geliyoruz, nereye gidiyoruz? sorusuna verecekleri yanıtın Biz başkayız, bir düşten geliyoruz, başka yere gidiyoruz, olabileceğini söyler; sonra da hiçbir dönemde konuları Henry James'in Yürek Burgusu, Kafka'nın Dava'sı ya da Julien Green'in Yeryüzünde Bir Yolcu'su kadar hayranlık verici yapıtlar bulunmadığını ekler.