Dilara Balcı, bu kitapta Türkiye sinemasına farklı bir boyuttan bakıyor.
Öteki olmak…
1940-1977 yılları arasında çekilmiş doksan bir filmin değerlendirmesi bu, ancak sonrasını da işaret ediyor çözümlemeleri.
Bir yandan tarihselliği içinde Türkiye sinemasını ele alırken, sinemayı var eden oyuncusundan yönetmenine, laboratuvarcısından yapımcısına bütünlüklü bir fotoğraf sunuyor. Diğer yandan filmlerde yer alan “öteki”lerin karakter tahlillerini yapıyor… azınlıkların sinemadaki temsiliyet biçimlerini ele alıyor.
Bazen yalnız, isimsiz, gülünç, kimi zaman “hain”… ve bu temsiliyetlerle iç içe geçmiş o insanların meslekleri.
Tiyatro ve edebiyat ile sinemanın etkileşimi de bir yaklaşım olarak tamamlıyor araştırmayı.
Kavramsal bir eksen etrafında örülüyor “öteki”lerin hikâyesi.
Bu eleştirel bakışın Türkiye sinemasına katkısının ötesinde, izleyicinin de önyargılı yaklaşımını dönüştüreceğini umuyoruz.
Dilara Balcı, bu kitapta Türkiye sinemasına farklı bir boyuttan bakıyor.
Öteki olmak…
1940-1977 yılları arasında çekilmiş doksan bir filmin değerlendirmesi bu, ancak sonrasını da işaret ediyor çözümlemeleri.
Bir yandan tarihselliği içinde Türkiye sinemasını ele alırken, sinemayı var eden oyuncusundan yönetmenine, laboratuvarcısından yapımcısına bütünlüklü bir fotoğraf sunuyor. Diğer yandan filmlerde yer alan “öteki”lerin karakter tahlillerini yapıyor… azınlıkların sinemadaki temsiliyet biçimlerini ele alıyor.
Bazen yalnız, isimsiz, gülünç, kimi zaman “hain”… ve bu temsiliyetlerle iç içe geçmiş o insanların meslekleri.
Tiyatro ve edebiyat ile sinemanın etkileşimi de bir yaklaşım olarak tamamlıyor araştırmayı.
Kavramsal bir eksen etrafında örülüyor “öteki”lerin hikâyesi.
Bu eleştirel bakışın Türkiye sinemasına katkısının ötesinde, izleyicinin de önyargılı yaklaşımını dönüştüreceğini umuyoruz.