Anadolu’da bir beylik olarak ortaya çıkan Osmanlı Devleti, altı asrı aşan ömrüyle Türk İslam devletleri arasında en uzun ömürlü İslam Devleti olma özeliğine sahiptir. Üç kıtaya hükmeden bir imparatorluk haline gelmesinde ve bu kadar uzun ömürlü bir devlet olmasında “Kuruluş Dönemi” (1299-1453) olarak adlandırılan dönemin sultanlarından Yıldırım lakabıyla anılan I. Bayezid’in idarî, siyasî ve askerî faaliyetlerinin büyük etkisi olmuştur. Yaklaşık on dört yıl hükümdarlık yapan Yıldırım Bayezid’in (1389-1403) siyasî birliği sağlama konusunda gösterdiği çabalar sayesinde Anadolu’da beyliklere son verilerek merkezi otorite sağlanmıştır. Balkanlar’da gerçekleştirdiği gaza ve fetihlerle de devletin sınırlarını genişletmiş, adaleti, merhametiyle halkın gönlünde taht kurmuştur. Buna karşılık, iktidarlarını kaybettikleri için Türkleri Balkanlar’dan atmak isteyen Hristiyanların oluşturduğu Haçlı ordusu karşısında Niğbolu’da (1396) büyük bir zafer kazanarak, Türklerin Balkanlar’da kalıcı olduklarını zihinlere âdeta kazımıştır.
Diğer taraftan İstanbul’u alarak Bizans Devleti’ne son vermek isteyen Yıldırım Bayezid, şehri dâima kontrol altında tutmuş ve fethetmek için dört defa kuşatmıştır. Dördüncü kuşatmada Bizanslıların teslim olmaktan başka çaresi kalmamışken Timur meselesinin ortaya çıkması bu fethi elli sene geciktirmiştir. Adaleti, cesareti, merhameti, cömertliği ve hayırseverliği ile tanınan Bayezid, başta Bursa Ulu Camii olmak üzere değişik şehirlerde birçok hayır eseri yaptırmıştır. Devlet adamlığı, komutanlığı ve diğer yönleriyle örnek bir şahsiyet olan Yıldırım Bayezid’in hayatının ortaya konulması, milletimiz, özellikle de gençlerimiz için önemli bir hizmettir.
Anadolu’da bir beylik olarak ortaya çıkan Osmanlı Devleti, altı asrı aşan ömrüyle Türk İslam devletleri arasında en uzun ömürlü İslam Devleti olma özeliğine sahiptir. Üç kıtaya hükmeden bir imparatorluk haline gelmesinde ve bu kadar uzun ömürlü bir devlet olmasında “Kuruluş Dönemi” (1299-1453) olarak adlandırılan dönemin sultanlarından Yıldırım lakabıyla anılan I. Bayezid’in idarî, siyasî ve askerî faaliyetlerinin büyük etkisi olmuştur. Yaklaşık on dört yıl hükümdarlık yapan Yıldırım Bayezid’in (1389-1403) siyasî birliği sağlama konusunda gösterdiği çabalar sayesinde Anadolu’da beyliklere son verilerek merkezi otorite sağlanmıştır. Balkanlar’da gerçekleştirdiği gaza ve fetihlerle de devletin sınırlarını genişletmiş, adaleti, merhametiyle halkın gönlünde taht kurmuştur. Buna karşılık, iktidarlarını kaybettikleri için Türkleri Balkanlar’dan atmak isteyen Hristiyanların oluşturduğu Haçlı ordusu karşısında Niğbolu’da (1396) büyük bir zafer kazanarak, Türklerin Balkanlar’da kalıcı olduklarını zihinlere âdeta kazımıştır.
Diğer taraftan İstanbul’u alarak Bizans Devleti’ne son vermek isteyen Yıldırım Bayezid, şehri dâima kontrol altında tutmuş ve fethetmek için dört defa kuşatmıştır. Dördüncü kuşatmada Bizanslıların teslim olmaktan başka çaresi kalmamışken Timur meselesinin ortaya çıkması bu fethi elli sene geciktirmiştir. Adaleti, cesareti, merhameti, cömertliği ve hayırseverliği ile tanınan Bayezid, başta Bursa Ulu Camii olmak üzere değişik şehirlerde birçok hayır eseri yaptırmıştır. Devlet adamlığı, komutanlığı ve diğer yönleriyle örnek bir şahsiyet olan Yıldırım Bayezid’in hayatının ortaya konulması, milletimiz, özellikle de gençlerimiz için önemli bir hizmettir.