"Dünya’yı özlemiştik. İyi ki Dünya gibi bir yerimiz vardı. Orada rahatça yaşayıp gidiyorduk. Güneşin her zaman doğudan doğacağından emindik. Sırtımızda kendi solunum aracımızı taşımıyorduk. Cam bardaklarla çay içebiliyorduk. Ayaklarımız yere basabiliyordu. Kendimizi dünyada daha emin hissediyorduk. Kim bilir Dünya bizim ihtiyaçlarımıza cevap verebilmek için kaç değişim geçirmişti. Bir de ekinlerin yeryüzünde nasıl büyüdüklerini araştıracaktık. Güneş sistemimin bağlı olduğu galaksiyi inceliyorduk. Evren hakkında yeni bilgiler öğreniyorduk. Dünyada yapılamayan bazı deneyleri de burada gerçekleştirecektik. Mühendisler kurşun alaşımı ile daha dayanıklı makineler yapabilirlerdi. Dünyada yerçekimiyle kurşun dibe çöküyordu. Burada böyle bir çökme olmuyordu. Karışımlar soğurken metaller karışık halde kalıyorlardı. Burada üretilen makineler Dünya’ya taşınabilirdi."
"Dünya’yı özlemiştik. İyi ki Dünya gibi bir yerimiz vardı. Orada rahatça yaşayıp gidiyorduk. Güneşin her zaman doğudan doğacağından emindik. Sırtımızda kendi solunum aracımızı taşımıyorduk. Cam bardaklarla çay içebiliyorduk. Ayaklarımız yere basabiliyordu. Kendimizi dünyada daha emin hissediyorduk. Kim bilir Dünya bizim ihtiyaçlarımıza cevap verebilmek için kaç değişim geçirmişti. Bir de ekinlerin yeryüzünde nasıl büyüdüklerini araştıracaktık. Güneş sistemimin bağlı olduğu galaksiyi inceliyorduk. Evren hakkında yeni bilgiler öğreniyorduk. Dünyada yapılamayan bazı deneyleri de burada gerçekleştirecektik. Mühendisler kurşun alaşımı ile daha dayanıklı makineler yapabilirlerdi. Dünyada yerçekimiyle kurşun dibe çöküyordu. Burada böyle bir çökme olmuyordu. Karışımlar soğurken metaller karışık halde kalıyorlardı. Burada üretilen makineler Dünya’ya taşınabilirdi."