Dünyaca ünlü tarihçi John Lukacs çok farklı bir bakışla yirminci yüzyılın kışkırtıcı bir özetini yapıyor.
Lukacs, olaylara ve olgulara özgün yaklaşımı yüzyıla damgasını vuran belli başlı dönemleri ele alarak bugün nerede olduğumuzu, buraya nasıl geldiğimizi ve nereye doğru gittiğimizi ortaya koyuyor. Ona göre 20. yüzyılda çarpışma demokrasi ve komünizm arasında değil, milliyetçiliğin değişik formları arasında yaşandı. Geçip giden koca yüzyılın en büyük olayı Rus Devrimi değil, iki dünya savaşı, yüzyılın en büyük devrimci portresi ise Lenin ya da Mao değil, bizzat Hitler'di. Sonrasındaki soğuk savaş ise Amerika ile Sovyetler Birliği'ni bir kez bile karşı karşıya getirmeyen bir illüzyondu.
Kitap Sovyetler Birliği'nin yıkılması, Yugoslavya'da yaşananlar, Doğu Avrupa ülkelerinin karakteri, yeniden birleşen Almanya üzerinden şaşırtıcı bir perspektif sunuyor ve sadece bir yüzyılın değil, aynı zamanda modern çağın da sonunu ilan ediyor.
“Hangisi daha zalimdi? Bunun için kurbanlarının sayısını kıyaslamanın bir yararı yoktur. Tüm insan karakteristikleri gibi zalimlik de bir nicelik değil nitelik konusudur. Hitler'in zalimliği soğuk ve zihinseldi; Stalin'inki Gürcü sıcaklığındaydı ve kanında saklıydı.”
Dünyaca ünlü tarihçi John Lukacs çok farklı bir bakışla yirminci yüzyılın kışkırtıcı bir özetini yapıyor.
Lukacs, olaylara ve olgulara özgün yaklaşımı yüzyıla damgasını vuran belli başlı dönemleri ele alarak bugün nerede olduğumuzu, buraya nasıl geldiğimizi ve nereye doğru gittiğimizi ortaya koyuyor. Ona göre 20. yüzyılda çarpışma demokrasi ve komünizm arasında değil, milliyetçiliğin değişik formları arasında yaşandı. Geçip giden koca yüzyılın en büyük olayı Rus Devrimi değil, iki dünya savaşı, yüzyılın en büyük devrimci portresi ise Lenin ya da Mao değil, bizzat Hitler'di. Sonrasındaki soğuk savaş ise Amerika ile Sovyetler Birliği'ni bir kez bile karşı karşıya getirmeyen bir illüzyondu.
Kitap Sovyetler Birliği'nin yıkılması, Yugoslavya'da yaşananlar, Doğu Avrupa ülkelerinin karakteri, yeniden birleşen Almanya üzerinden şaşırtıcı bir perspektif sunuyor ve sadece bir yüzyılın değil, aynı zamanda modern çağın da sonunu ilan ediyor.
“Hangisi daha zalimdi? Bunun için kurbanlarının sayısını kıyaslamanın bir yararı yoktur. Tüm insan karakteristikleri gibi zalimlik de bir nicelik değil nitelik konusudur. Hitler'in zalimliği soğuk ve zihinseldi; Stalin'inki Gürcü sıcaklığındaydı ve kanında saklıydı.”