Yitik Hafızanın Peşinde Üsküp Konuşmaları

Stok Kodu:
9786058039780
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
580
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
240,00TL
180,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 22,00TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786058039780
857975
Yitik Hafızanın Peşinde Üsküp Konuşmaları
Yitik Hafızanın Peşinde Üsküp Konuşmaları
180.00

Medeniyetlerin kolektif ruhu vardır. Mekâna, tarihe, kişiliğe, zamana ve yaşam biçimine sinen bu kolektivite, o medeniyeti anlamamıza imkân verir. Şehirde, mekânda, tarihte ve kişilikte görünen bu kolektivite, aslında okunacak bir kitap, yorumlanacak bir hikâye, terennüm edilecek bir beste veya iman edilecek bir Yüce yaratıcıya, doğru yaklaşanların anlayacağı bir şekilde “kendinden” olana âdeta üfler. Bu yönüyle genelde Rumeli, özelde Üsküp, o şehri hayâlinde yaşatan Yahya Kemal’in dilinde de çeşitli imge, simge ve algılarla insanın belleğiyle gönlünde konumlanmış bir medeniyetin temsilcisidir.

Yahya Kemal’in “Kaybolan Şehir” şiirinde “Üsküp ki Şar Dağ’ında devamıydı Bursa’nın/Bir lâle bahçesiydi dökülmüş kanın” ifadesi; özlemin, millî benliğin, kimliğin ve muhayyilenin sevgiyle, özlemle ve hayranlıkla dile gelişinden başka bir şey değildir.

Bu yönüyle Üsküp, medeniyetimizin kimliğini ve kişiliğini oluşturan, tarih, millet, medeniyet, vatan, din duygularını geliştiren ve ileride yeni inşalara da yansıyacak pek çok değeri barındıran güçlü bir potansiyeldir.

O Üsküp ki medeniyetimizin hezimetinin sarsıntılarını en yakından duyan serhat şehri, kahramanlık hikâyelerimizin mekânı, İmparatorluğumuzun feci yıkılışını ve bir daha geri gelmeyecek olanın doğurduğu büyük ümitsizliği ancak şanlı ve güzel eski günlerini hatırlamak suretiyle telafiye çalışan ‘kuğunun son şarkısı’ kadar güzel bir şehir…

Hiç kuşkusuz Üsküp’te tarihi, edebiyatı, dini, kültürü ve eğitimi konuşmak, aslında medeniyetimizin kolektif ruhunu bir başka ifadeyle yitik hafızayı arama, yenileme, inşa etme ve bulma gayretidir.

Medeniyetlerin kolektif ruhu vardır. Mekâna, tarihe, kişiliğe, zamana ve yaşam biçimine sinen bu kolektivite, o medeniyeti anlamamıza imkân verir. Şehirde, mekânda, tarihte ve kişilikte görünen bu kolektivite, aslında okunacak bir kitap, yorumlanacak bir hikâye, terennüm edilecek bir beste veya iman edilecek bir Yüce yaratıcıya, doğru yaklaşanların anlayacağı bir şekilde “kendinden” olana âdeta üfler. Bu yönüyle genelde Rumeli, özelde Üsküp, o şehri hayâlinde yaşatan Yahya Kemal’in dilinde de çeşitli imge, simge ve algılarla insanın belleğiyle gönlünde konumlanmış bir medeniyetin temsilcisidir.

Yahya Kemal’in “Kaybolan Şehir” şiirinde “Üsküp ki Şar Dağ’ında devamıydı Bursa’nın/Bir lâle bahçesiydi dökülmüş kanın” ifadesi; özlemin, millî benliğin, kimliğin ve muhayyilenin sevgiyle, özlemle ve hayranlıkla dile gelişinden başka bir şey değildir.

Bu yönüyle Üsküp, medeniyetimizin kimliğini ve kişiliğini oluşturan, tarih, millet, medeniyet, vatan, din duygularını geliştiren ve ileride yeni inşalara da yansıyacak pek çok değeri barındıran güçlü bir potansiyeldir.

O Üsküp ki medeniyetimizin hezimetinin sarsıntılarını en yakından duyan serhat şehri, kahramanlık hikâyelerimizin mekânı, İmparatorluğumuzun feci yıkılışını ve bir daha geri gelmeyecek olanın doğurduğu büyük ümitsizliği ancak şanlı ve güzel eski günlerini hatırlamak suretiyle telafiye çalışan ‘kuğunun son şarkısı’ kadar güzel bir şehir…

Hiç kuşkusuz Üsküp’te tarihi, edebiyatı, dini, kültürü ve eğitimi konuşmak, aslında medeniyetimizin kolektif ruhunu bir başka ifadeyle yitik hafızayı arama, yenileme, inşa etme ve bulma gayretidir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat