Sen biraz daha iyileşince evimize gideceğiz, evimize gidince, eskisi gibi birbirimizi o kadar seveceğiz, o kadar seveceğiz ki giderek birbirimize benzeyeceğiz. Çevremizde herkes değişmiş olacak ama sevgimiz hiç değişmeyecek. Bu virüsü yenmenin yolu sevgiymiş, çok sevmekmiş.”
Rahime Kösem Alcan, bir sağlıkçı olması hasebiyle öykülerinin ağırlıklı yönünü de hasta, hastalık, hastane konuları oluşturuyor. Alcan'ın öykü kişileri, hastalıklarla mücadele eden ve hep iyileşeceği umuduyla yaşayan, bir çıkış yolu arayan kişilerdir. O yüzden bu öykülere umuda açılan kapı nitelemesinde bulunduk. Alcan'ın öyküleri “hayattan yana” olan metinlerdir. Modern dünyanın sorunlarıyla boğuşan öykü kişilerinin arka fonunda hep bir “hayatçıl” görüş, hayatı yaşama isteği, hayatta kalma ve en nihayetinde bir başarı hikâyesi yazmak için uğraşan, didinen kişilerdir. Aynı zamanda “doğa sevgisi”nin kalemine ve ruhuna içsel bir yansıması vardır.
Edebî bir duruş, düşünüş, edebî yolculuklarla süsler bazı öykülerini. Alcan'ın doğal kalemi, aynı zamanda esenliğe ve sağlığa da açılır. Bu anlamda yazarın kaleminin “iyicil” bir yüreği, doğal, içten, yalın ve sadelikle nitelendirebileceğimiz gösterişsiz bir deyiş biçimi vardır.
Bu veçhede “dil oyunları”ndan uzakta, ne ise o olarak yazan bir kalem sahibidir. Hasılı kelam, insanın sorunlarına duyarlı öykülerin izini süreceksiniz bu metinlerde. İzini sürerken de “nesnel karşılığı” takip eden, deyim yerindeyse okuyucunun yürek ikliminde karşılığını bulabilen, merkezinde sağlık dünyasının meselelerinin konuşulduğu bu tevazu içre öykü dünyasını sevecek, insan üzerine, doğa ve hastalıklar üzerine düşünecek, korku-umut arasında mücadeleverdiğimiz bu evrenin kıymetini daha bir kavrayacaksınız.
Mustafa Nurullah Celep
Sen biraz daha iyileşince evimize gideceğiz, evimize gidince, eskisi gibi birbirimizi o kadar seveceğiz, o kadar seveceğiz ki giderek birbirimize benzeyeceğiz. Çevremizde herkes değişmiş olacak ama sevgimiz hiç değişmeyecek. Bu virüsü yenmenin yolu sevgiymiş, çok sevmekmiş.”
Rahime Kösem Alcan, bir sağlıkçı olması hasebiyle öykülerinin ağırlıklı yönünü de hasta, hastalık, hastane konuları oluşturuyor. Alcan'ın öykü kişileri, hastalıklarla mücadele eden ve hep iyileşeceği umuduyla yaşayan, bir çıkış yolu arayan kişilerdir. O yüzden bu öykülere umuda açılan kapı nitelemesinde bulunduk. Alcan'ın öyküleri “hayattan yana” olan metinlerdir. Modern dünyanın sorunlarıyla boğuşan öykü kişilerinin arka fonunda hep bir “hayatçıl” görüş, hayatı yaşama isteği, hayatta kalma ve en nihayetinde bir başarı hikâyesi yazmak için uğraşan, didinen kişilerdir. Aynı zamanda “doğa sevgisi”nin kalemine ve ruhuna içsel bir yansıması vardır.
Edebî bir duruş, düşünüş, edebî yolculuklarla süsler bazı öykülerini. Alcan'ın doğal kalemi, aynı zamanda esenliğe ve sağlığa da açılır. Bu anlamda yazarın kaleminin “iyicil” bir yüreği, doğal, içten, yalın ve sadelikle nitelendirebileceğimiz gösterişsiz bir deyiş biçimi vardır.
Bu veçhede “dil oyunları”ndan uzakta, ne ise o olarak yazan bir kalem sahibidir. Hasılı kelam, insanın sorunlarına duyarlı öykülerin izini süreceksiniz bu metinlerde. İzini sürerken de “nesnel karşılığı” takip eden, deyim yerindeyse okuyucunun yürek ikliminde karşılığını bulabilen, merkezinde sağlık dünyasının meselelerinin konuşulduğu bu tevazu içre öykü dünyasını sevecek, insan üzerine, doğa ve hastalıklar üzerine düşünecek, korku-umut arasında mücadeleverdiğimiz bu evrenin kıymetini daha bir kavrayacaksınız.
Mustafa Nurullah Celep