Bir gün yolunuz tatil için Greyfurt kasabasına düşerse yapmanız gereken şeyler vardır: güneşin altında sere serpe uzanmak, denizin tadını çıkarmak, sörf yapmak, panayıra gitmek… tabii bir de Meşepalamudu Sokak, 22 numaradaki Uskumru Müzik’e uğramak. Burada sizi dükkânın sahibi Uskumru karşılayacaktır, bir de muhtemelen The Beatles şarkıları.
Müziğin keyfini çıkaran müzisyenler, kapanma tehlikesiyle karşı karşıya bir plak dükkânı, siyah lotuslar, insana dönüşen kediler, idealleri peşinde koşanlar, hayal kırıklığına uğrayanlar… Bunların hepsi Zeynep Alpaslan’ın gençlik romanı Yoko’da okurları bekliyor.
“‘Nedir bu?’ diye sordu Uskumru, ellerinin arasındaki siyah çiçeğe bakarak. Çiçek bir greyfurt kadar iriydi, gece kadar parlaktı ve çok güzel kokuyordu. Bir çiçekten çok, dünya dışı bir yaratığa benziyordu.
‘Siyah lotus,’ dedi Madam Mistik. ‘Dertlerinin dermanı. Bu gece dolunay var, bu senin şansın. Onu gece yatmadan önce yastığının altına koy. Sabah uyandığında bütün sorunların çözülmüş olacak!’”
Bir gün yolunuz tatil için Greyfurt kasabasına düşerse yapmanız gereken şeyler vardır: güneşin altında sere serpe uzanmak, denizin tadını çıkarmak, sörf yapmak, panayıra gitmek… tabii bir de Meşepalamudu Sokak, 22 numaradaki Uskumru Müzik’e uğramak. Burada sizi dükkânın sahibi Uskumru karşılayacaktır, bir de muhtemelen The Beatles şarkıları.
Müziğin keyfini çıkaran müzisyenler, kapanma tehlikesiyle karşı karşıya bir plak dükkânı, siyah lotuslar, insana dönüşen kediler, idealleri peşinde koşanlar, hayal kırıklığına uğrayanlar… Bunların hepsi Zeynep Alpaslan’ın gençlik romanı Yoko’da okurları bekliyor.
“‘Nedir bu?’ diye sordu Uskumru, ellerinin arasındaki siyah çiçeğe bakarak. Çiçek bir greyfurt kadar iriydi, gece kadar parlaktı ve çok güzel kokuyordu. Bir çiçekten çok, dünya dışı bir yaratığa benziyordu.
‘Siyah lotus,’ dedi Madam Mistik. ‘Dertlerinin dermanı. Bu gece dolunay var, bu senin şansın. Onu gece yatmadan önce yastığının altına koy. Sabah uyandığında bütün sorunların çözülmüş olacak!’”