On altıncı yüzyıl Avrupa'sı: Protestan Reformu Katolik Kilisesi'ne, güçlülere ve ayrıcalıklılara karşı bir isyana girişir. Böylece, kendilerine yalnızca cennette eşitlik vaat edilen köylüler ve yoksullar, bu eşitliğe neden burada ve hemen sahip olmadıklarını sorgulamaya başlar. Bunun neticesinde, muktedirlerle aralarında kısa sürede alevlenen şiddetli bir mücadele patlak verir. Tarihe damgasını vuracak bu mücadeleye bir ilahiyatçı önderlik edecektir: Thomas Müntzer. Kendisi Almanya’yı ateşe verecek olan kişi. Ne Martin Luther’in ne de Katolik Kilisesi’nin yanında. Yoksulların Savaşı onun ve sıradan insanların hikâyesi.
Eşitsizliğin uzun ve korkunç bir tarihi var. Ve henüz son bulmadı. Éric Vuillard, kurmacanın imkânlarından faydalanarak okuru bir kez daha tarihin yazıldığı anlardan birine götürüyor. Yaklaşık 500 yıl önce gerçekleşmesine karşın günümüze dek uzanan eşitsizliklerle ilişkisini hâlâ koruyan bu isyanı kendine özgü üslubuyla yeniden yorumluyor.
“Yeniden tahayyül edilen tarihin, devrimci bir vaazın göz kamaştırıcı bir parçası, eşitsizliğin öfkeli bir ifşası.”
Uluslararası Booker Ödülü Jürisi
“Sanatsal… sinematografik… [Vuillard], 'iktidarın büyük safsataları' üzerine güçlü, öfkeli bir yorumla örüyor hikâyesini.”
The New Yorker
On altıncı yüzyıl Avrupa'sı: Protestan Reformu Katolik Kilisesi'ne, güçlülere ve ayrıcalıklılara karşı bir isyana girişir. Böylece, kendilerine yalnızca cennette eşitlik vaat edilen köylüler ve yoksullar, bu eşitliğe neden burada ve hemen sahip olmadıklarını sorgulamaya başlar. Bunun neticesinde, muktedirlerle aralarında kısa sürede alevlenen şiddetli bir mücadele patlak verir. Tarihe damgasını vuracak bu mücadeleye bir ilahiyatçı önderlik edecektir: Thomas Müntzer. Kendisi Almanya’yı ateşe verecek olan kişi. Ne Martin Luther’in ne de Katolik Kilisesi’nin yanında. Yoksulların Savaşı onun ve sıradan insanların hikâyesi.
Eşitsizliğin uzun ve korkunç bir tarihi var. Ve henüz son bulmadı. Éric Vuillard, kurmacanın imkânlarından faydalanarak okuru bir kez daha tarihin yazıldığı anlardan birine götürüyor. Yaklaşık 500 yıl önce gerçekleşmesine karşın günümüze dek uzanan eşitsizliklerle ilişkisini hâlâ koruyan bu isyanı kendine özgü üslubuyla yeniden yorumluyor.
“Yeniden tahayyül edilen tarihin, devrimci bir vaazın göz kamaştırıcı bir parçası, eşitsizliğin öfkeli bir ifşası.”
Uluslararası Booker Ödülü Jürisi
“Sanatsal… sinematografik… [Vuillard], 'iktidarın büyük safsataları' üzerine güçlü, öfkeli bir yorumla örüyor hikâyesini.”
The New Yorker