Gözlerini daldırdı uzun bir süre, yanı başımızdaki türbenin kapısına kilitlendi. Ciğerlerinin en derinine inen bir nefesle doldurdu içini. Belli ki zor bir konuşmaya hazırlanıyordu. Bana döndü sonra. Gözlerimin içine bakarak “Aşk,” dedi. Derin bir nefes çekti. “Bilir misin evladım? Aşk, dediğin göçmen bir kuştur, soğuk yüreklerde barınmaz ki. Yüreğin soğudu mu, bilesin ki aşk ölür gider; fark edemezsin. O yüzden aşkı arama boşuna. Sadece yüreğini sıcak tut. Zamanı gelince o geri döner sıcak yüreğe. Mevlana’nın kıyısındayım. Türbenin bahçesine yakın bir yerde,
Gözlerini daldırdı uzun bir süre, yanı başımızdaki türbenin kapısına kilitlendi. Ciğerlerinin en derinine inen bir nefesle doldurdu içini. Belli ki zor bir konuşmaya hazırlanıyordu. Bana döndü sonra. Gözlerimin içine bakarak “Aşk,” dedi. Derin bir nefes çekti. “Bilir misin evladım? Aşk, dediğin göçmen bir kuştur, soğuk yüreklerde barınmaz ki. Yüreğin soğudu mu, bilesin ki aşk ölür gider; fark edemezsin. O yüzden aşkı arama boşuna. Sadece yüreğini sıcak tut. Zamanı gelince o geri döner sıcak yüreğe. Mevlana’nın kıyısındayım. Türbenin bahçesine yakın bir yerde,