Aka Morçiladze Yoldaki Gölge’de Gürcistan’ın Sovyetler Birliği yıllarını farklı, kendine has, ama her halükârda edebî ve eğlenceli bir yaklaşımla ele alıyor. Stalin devrinden 1990’lara kadar Sovyet Gürcistanı’ndan manzaralar akarken biz okurlar da gölgede kalmış hayatlara, gizli hikâyelere, gözden kaçanlara, kısacası bütün bir çağa tanıklık ediyoruz. Filmlerden yeme içme alışkanlıklarına kadar her şeyin demirperde yönetimi güdümünde belirlendiği bir coğrafyada toplum korkunun ve fakirliğin içerisine hapsediliyor. Onlar için eğlence bile bürokratik bir zorunluluk.
“Kısacası, kuralları herkes biliyordu.”
Aka Morçiladze Yoldaki Gölge’de Gürcistan’ın Sovyetler Birliği yıllarını farklı, kendine has, ama her halükârda edebî ve eğlenceli bir yaklaşımla ele alıyor. Stalin devrinden 1990’lara kadar Sovyet Gürcistanı’ndan manzaralar akarken biz okurlar da gölgede kalmış hayatlara, gizli hikâyelere, gözden kaçanlara, kısacası bütün bir çağa tanıklık ediyoruz. Filmlerden yeme içme alışkanlıklarına kadar her şeyin demirperde yönetimi güdümünde belirlendiği bir coğrafyada toplum korkunun ve fakirliğin içerisine hapsediliyor. Onlar için eğlence bile bürokratik bir zorunluluk.
“Kısacası, kuralları herkes biliyordu.”