Sonbaharın hüzün günlerinde bahçede tek tük kalan beyaz güllerle sohbet ediyordum. Bir mısra yakalamaya çalışıyordum.
“Hazan yollarında savrulan beyaz güller, yollarda hüzün beni bekler.”
Biliyorum. Ne kadar uzaksan, o kadar yakınım sana. Ne kadar kaçarsan kaç, içinde bana ait olanla kaçıyorsun: Sevgimle!
Oysa sen ne kadar yakınımdaydın. Sözde değildi hatıraların sıcaklığı. Biliyordum, kendimden kaçtığım zamanlarda bile biliyordum: Bir yürek benimledir...
“Bir yürek benimledir.” diyebilmeliydin. Diyemedin. Sesler ve ışıklar ülkesine girişler kapatıldı. Yüreğim sensizliğin ve karanlığın ülkesinde yine sürgün kaldı.
Sonbaharın hüzün günlerinde bahçede tek tük kalan beyaz güllerle sohbet ediyordum. Bir mısra yakalamaya çalışıyordum.
“Hazan yollarında savrulan beyaz güller, yollarda hüzün beni bekler.”
Biliyorum. Ne kadar uzaksan, o kadar yakınım sana. Ne kadar kaçarsan kaç, içinde bana ait olanla kaçıyorsun: Sevgimle!
Oysa sen ne kadar yakınımdaydın. Sözde değildi hatıraların sıcaklığı. Biliyordum, kendimden kaçtığım zamanlarda bile biliyordum: Bir yürek benimledir...
“Bir yürek benimledir.” diyebilmeliydin. Diyemedin. Sesler ve ışıklar ülkesine girişler kapatıldı. Yüreğim sensizliğin ve karanlığın ülkesinde yine sürgün kaldı.