Dicle-Fırat Nehirleri arası anlamına gelen Mezopotamya, aşağı kısmı ve yukarı bölümüyle bir cazibe merkeziydi. Sümerler, Asurlular, Keldâniler ve daha nice toplumlar idarelerini kurmuş, dillerini konuşmuş, dinlerini yaşamış, kültürlerini, sanatlarını ve her türlü becerilerini sergilemişlerdi bu coğrafyada.
Yukarı Mezopotamya cazibelerinin daha zengin, daha göz alıcı olanları Suriye için söz konusuydu. Her şeyden önce Akdeniz havzasında bulunan Suriye, verimliliği, zenginliği, Nil’e, Mısır’a yol verişi konumuyla devletlerin ilgisini çekiyor, gelirlerinin paylaşımı, savaşların, kargaşaların yaşanmasını beraberinde getiriyordu.
Dicle-Fırat Nehirleri arası anlamına gelen Mezopotamya, aşağı kısmı ve yukarı bölümüyle bir cazibe merkeziydi. Sümerler, Asurlular, Keldâniler ve daha nice toplumlar idarelerini kurmuş, dillerini konuşmuş, dinlerini yaşamış, kültürlerini, sanatlarını ve her türlü becerilerini sergilemişlerdi bu coğrafyada.
Yukarı Mezopotamya cazibelerinin daha zengin, daha göz alıcı olanları Suriye için söz konusuydu. Her şeyden önce Akdeniz havzasında bulunan Suriye, verimliliği, zenginliği, Nil’e, Mısır’a yol verişi konumuyla devletlerin ilgisini çekiyor, gelirlerinin paylaşımı, savaşların, kargaşaların yaşanmasını beraberinde getiriyordu.