Yunanlıların “Küçük Asya Seferi” olarak isimlendirdikleri Anadolu işgali 15 Mayıs 1919’da başlamış, yaklaşık 3.5 yıl sürmüş, 9 Eylül 1922’de son bulduğunda ise ardında acı, göz yaşı, memleketini terk etmek zorunda kalmış insanlar, demografisi değişmiş bir Anadolu, kısaca telafisi imkânsız bir toplumsal tahribat bırakmıştır.
Yunanistan’da 1922 olaylarının 100. yılında çok sayıda akademik ve edebi eser yayımlandı. Maalesef Türkiye’de, savaşın “muzaffer” tarafı olmasına rağmen konuyu siyasal, toplumsal ve ekonomik yönleriyle ele alan eserler çok sınırlı.
Yunan Arşiv Kaynaklarında İşgal Eskişehir’i başlıklı bu kitabın başında, Mehmet Ö. Alkan’ın işgal sürecini daha iyi anlamak, kimi unutulmuş ve fakat önemli konulara dikkat çekmek amacını taşıyan “Küçük Asya Seferi’nden Küçük Asya Felâketi’ne: Anadolu Barışına Son Veren İşgal” başlıklı makalesi yer almakta.
FotiBenlisoy’a ait. “‘Anne Eskişehir’i aldık, artık Istırabımız Bitti’: Eskişehir’in İşgali ve Yunan Ordusunda ‘Moral Kriz’” başlıklı makalede uzayan işgal sürecinde Yunanistan ordusundaki asker ve subayların yaşadığı moral krizi işleniyor.
Çiğdem Kılıçoğlu Cihangir iki değerli makalesi ile bu derlemeye katkı yaparken, “Anadolu’da Bir Yunan Kralı: Konstantinos’un Kütahya-Eskişehir Cephesini Ziyareti” başlıklı ilk makalesi Yunanistan Kralı Konstantinos’un İzmir’den başlayıp Eskişehir Cephesi’ne kadar süren gezisini birincil kaynaklara dayanarak hazırladığı özgün bir araştırma olarak dikkati çekmekte.
Çiğdem Kılıçoğlu Cihangir’in “Küçük Asya Harekâtı ve Yunan Solu: Rizospastis Gazetesi Örneğinde Kütahya ve Eskişehir’in İşgali” başlıklı ikinci makalesi ise Yunan solunun Küçük Asya Seferi’ne bakışını Yunan solunun sözcüsü durumundaki Rizospastis gazetesine bakarak değerlendirmekte.
StavrosAnestidis’in “1922 Öncesi Eskişehir’de Rum Varlığı” başlıklı makalesi Küçük Asya Araştırmaları Merkezi’nin Sözlü Tarih Arşivi’nden yola çıkarak 1922’den itibaren Anadolu’dan Yunanistan’a gelen Rum göçmenlerin kültür, gelenek ve hatıralarına ilişkin anekdotları ortaya koymakta.
Elçin Macar’ın, “Eskişehir’deki Katolik Faaliyetleri” başlığını taşıyan makalesi Eskişehir’in işgali öncesinden başlayarak işgal dönemi dahil Katoliklerin faaliyetlerini özetlemekte ve kısaca Assompsiyonistler olarak anılan “LesAugustins de l’Assomption” adlı grubun Eskişehir’deki izini sürmekte.
Yunanlıların “Küçük Asya Seferi” olarak isimlendirdikleri Anadolu işgali 15 Mayıs 1919’da başlamış, yaklaşık 3.5 yıl sürmüş, 9 Eylül 1922’de son bulduğunda ise ardında acı, göz yaşı, memleketini terk etmek zorunda kalmış insanlar, demografisi değişmiş bir Anadolu, kısaca telafisi imkânsız bir toplumsal tahribat bırakmıştır.
Yunanistan’da 1922 olaylarının 100. yılında çok sayıda akademik ve edebi eser yayımlandı. Maalesef Türkiye’de, savaşın “muzaffer” tarafı olmasına rağmen konuyu siyasal, toplumsal ve ekonomik yönleriyle ele alan eserler çok sınırlı.
Yunan Arşiv Kaynaklarında İşgal Eskişehir’i başlıklı bu kitabın başında, Mehmet Ö. Alkan’ın işgal sürecini daha iyi anlamak, kimi unutulmuş ve fakat önemli konulara dikkat çekmek amacını taşıyan “Küçük Asya Seferi’nden Küçük Asya Felâketi’ne: Anadolu Barışına Son Veren İşgal” başlıklı makalesi yer almakta.
FotiBenlisoy’a ait. “‘Anne Eskişehir’i aldık, artık Istırabımız Bitti’: Eskişehir’in İşgali ve Yunan Ordusunda ‘Moral Kriz’” başlıklı makalede uzayan işgal sürecinde Yunanistan ordusundaki asker ve subayların yaşadığı moral krizi işleniyor.
Çiğdem Kılıçoğlu Cihangir iki değerli makalesi ile bu derlemeye katkı yaparken, “Anadolu’da Bir Yunan Kralı: Konstantinos’un Kütahya-Eskişehir Cephesini Ziyareti” başlıklı ilk makalesi Yunanistan Kralı Konstantinos’un İzmir’den başlayıp Eskişehir Cephesi’ne kadar süren gezisini birincil kaynaklara dayanarak hazırladığı özgün bir araştırma olarak dikkati çekmekte.
Çiğdem Kılıçoğlu Cihangir’in “Küçük Asya Harekâtı ve Yunan Solu: Rizospastis Gazetesi Örneğinde Kütahya ve Eskişehir’in İşgali” başlıklı ikinci makalesi ise Yunan solunun Küçük Asya Seferi’ne bakışını Yunan solunun sözcüsü durumundaki Rizospastis gazetesine bakarak değerlendirmekte.
StavrosAnestidis’in “1922 Öncesi Eskişehir’de Rum Varlığı” başlıklı makalesi Küçük Asya Araştırmaları Merkezi’nin Sözlü Tarih Arşivi’nden yola çıkarak 1922’den itibaren Anadolu’dan Yunanistan’a gelen Rum göçmenlerin kültür, gelenek ve hatıralarına ilişkin anekdotları ortaya koymakta.
Elçin Macar’ın, “Eskişehir’deki Katolik Faaliyetleri” başlığını taşıyan makalesi Eskişehir’in işgali öncesinden başlayarak işgal dönemi dahil Katoliklerin faaliyetlerini özetlemekte ve kısaca Assompsiyonistler olarak anılan “LesAugustins de l’Assomption” adlı grubun Eskişehir’deki izini sürmekte.