Kavramlar genel olarak aynı dili kullanan insanlar arasındaki ortak bakış açısını ve anlayışı yansıtırlar. Ancak dilin gelişim süreci içerisinde aynı kavrama farklı anlamlar ve işlevler yüklenebilmektedir. Bu eserin içeriğini teşkil eden Yunus Emre Şiirlerinde geçen kavramların dünya dillerine yansıtılması hususunda yapılması gereken çevirinin kavramsal yönünün Yunus Emre şiir çevirilerinde örneklenerek, vurgulanmasıdır. Bu kavramlar öncelikle bu şekilde İngilizceye sonrasında aynı anlayışla diğer dünya dillerine çevrilebilecektir. Örneğin Yunus'un Allah'a karşı hissettiği derin muhabbet ve ask, onun taşıdığı yer olarak nitelediği gönül kavramı İngilizcedeki “heart” kavramıyla ifadesi son derece sıradan bir anlamı içerecektir.
Dolayısıyla Yunus'taki “gönül” kavramı İngilizcedeki “heart” kavramının tam karşılığı değildir ya da “dost” kavramının karşılığı “friend” değildir ya da şiirlerinde sıklıkla geçen “can” kavramı sadece “soul”a karşılık gelmemeli ya da şiirlerinde sıkça geçen “yâren” ya da “ahî” ifadesi “brother” kavramı olarak çevrilmemelidir. Bu örnekler daha da çoğaltılabilir. Tıpkı yemek kültürünün özgün hâliyle dünya dillerinde kabul gördüğü gibi (baklava, kebap, döner, simit…) çeviri amaçlı tasavvuf terminolojisinin yaygınlaştırılması aracılığıyla “YUNUSCA ÇEVİRİ” kullanılabilmektedir. İşte yapılan bu çalışmayla amaç bu kavramları öncelikle yaygın bir dil İngilizcede sonrasında diğer dünya dillerinde özgün anlamlarıyla kullanımını sağlamaya yöneliktir. Böylece dünyaya ve insanlığa evrensel mesajlar veren Yunusumuz kendine özgü kavramlarıyla da ölümsüzleşmiş olacaktır…
Kavramlar genel olarak aynı dili kullanan insanlar arasındaki ortak bakış açısını ve anlayışı yansıtırlar. Ancak dilin gelişim süreci içerisinde aynı kavrama farklı anlamlar ve işlevler yüklenebilmektedir. Bu eserin içeriğini teşkil eden Yunus Emre Şiirlerinde geçen kavramların dünya dillerine yansıtılması hususunda yapılması gereken çevirinin kavramsal yönünün Yunus Emre şiir çevirilerinde örneklenerek, vurgulanmasıdır. Bu kavramlar öncelikle bu şekilde İngilizceye sonrasında aynı anlayışla diğer dünya dillerine çevrilebilecektir. Örneğin Yunus'un Allah'a karşı hissettiği derin muhabbet ve ask, onun taşıdığı yer olarak nitelediği gönül kavramı İngilizcedeki “heart” kavramıyla ifadesi son derece sıradan bir anlamı içerecektir.
Dolayısıyla Yunus'taki “gönül” kavramı İngilizcedeki “heart” kavramının tam karşılığı değildir ya da “dost” kavramının karşılığı “friend” değildir ya da şiirlerinde sıklıkla geçen “can” kavramı sadece “soul”a karşılık gelmemeli ya da şiirlerinde sıkça geçen “yâren” ya da “ahî” ifadesi “brother” kavramı olarak çevrilmemelidir. Bu örnekler daha da çoğaltılabilir. Tıpkı yemek kültürünün özgün hâliyle dünya dillerinde kabul gördüğü gibi (baklava, kebap, döner, simit…) çeviri amaçlı tasavvuf terminolojisinin yaygınlaştırılması aracılığıyla “YUNUSCA ÇEVİRİ” kullanılabilmektedir. İşte yapılan bu çalışmayla amaç bu kavramları öncelikle yaygın bir dil İngilizcede sonrasında diğer dünya dillerinde özgün anlamlarıyla kullanımını sağlamaya yöneliktir. Böylece dünyaya ve insanlığa evrensel mesajlar veren Yunusumuz kendine özgü kavramlarıyla da ölümsüzleşmiş olacaktır…